Sağlıklı olmak için vücudumuza yepyeni sistemi tanımlıyoruz. Fiziksel Yaşam Koçu Selçuk Değirmenci’ye göre 45 günde herkes kendisinin antrenörü olabilir.
1. World Challenge Club’da hayata geçen ve Türkiye’de ilk kez, sağlık verileri ile fiziksel uygunluk verilerinin birleştirildiği, insanların 45 gün içinde tekrar fit ve sağlıklı hale getirilebildiği, Entegre Antrenman Modellemesi’ni geliştirdiniz. Bize bu sistemi anlatır mısınız?
Yaklaşık olarak 15 yıldır Fitness ve Fiziksel Performans sektörünün içerisindeyim. Her zaman fitnessın sadece kilo vermek ve kas kazanımı ile ilgili olmadığını insanlara aktarmaya ve bu konularda onları bilgilendirmeye çalıştım. Entegre Antrenman Modellemesi’yle insanlara 45 günün sonunda bir bebek gibi sağlıklı olabilecekleri, kişilerin hayatlarına sıfırdan başlayabilecekleri bir fırsat sunuyoruz.
World Challange Club sınırları içine girdiğinizde sizi ilk olarak bir takım kardiyovasküler testlere tabi tutuyoruz. Bir takım fiziksel aktivite testlerimiz ve antropometrik (yağ oranı, kas kilosu, iç organlar yağlanma indeksi vb) testlerimiz var. Siz hormon ve kan değerlerinizi getiriyorsunuz bize. Biz bu değerleriniz ve testlerinizi bir araya getiriyoruz. Test ve değerlendirme adımında kişideki problemi ölçeklendiriyoruz. Bu problemin üzerine bir sebep sonuç ilişkisi kuruyoruz ve size bir yol haritası çizip egzersiz yaptırmaya başlıyoruz. Bununla beraber de size uygun beslenme planları çiziyoruz.
Modellemenin çıkış noktası fizyolojimizdeki sebep-sonuç ilişkisine dayandırılarak inşa edildi. Örneğin kortizol hormonunun sağlıklı bir şekilde salgılanmadığı durumlarda kardiyovasküler sistemimizde yaşanacak problemleri minimalize etmek gerekiyor. Biz de kardiyovasküler sisteme etki edecek bütün parametreleri tespit ediyoruz ve egzersiz programını bunun üzerine kurguluyoruz.
2. Neden 45 gün sürüyor?
45 gün bizim için önemli bir sınır; optimum düzeylerde her kişi fiziksel uygunluk yapısına göre sağlıklı hale geliyor. Entegre antrenman modeli ve vücudumuzdaki enerji sistemleriyle birbirine entegre bir şekilde ilerliyor. 45 günlük sürelik dilim birkaç döneme ayrılıyor ve bütünü tamamlayarak bireylerin fiziksel performans ve sağlık verilerini optimal düzeylere çıkarabilmemizi sağlıyor. Bu dönemler,
0-5 Gün Enerji Metabolizma Dönemi
Sistemin bu dönemde fiziksel yapımız üzerinde hedeflediği etki, yağ metabolizmalarımızı aktif hale getirerek bireylerin günlük rutinleri dışında geçecek bu dönemde, sağlıklı bir şekilde enerji üretebilmelerini sağlamak.
5-14 Gün Aktif Metabolizma Dönemi
45 gün Challenge programının 5-14 gününe denk gelen zaman diliminde yağ metabolizmasının aktif olmasıyla birlikte, hücre zincirlerinin yenilenme- ye başladığı ve fiziksel uygunluk kriterle rinin temelinin atıldığı dönemdir.
14-21 Gün Serbest Glikojen Döngüsü Dönemi
Depo edilecek glikojenlerin, egzersiz ve günlük rutinin içinde yağ ve protein metabolizmalarımız ile uyumlu bir şekilde etkin hale getirdiğimiz, bununla beraber fiziksel uygunluk kriterlerimiz içerisinde yer alan eksikliklerimizi pozitif yönde değiştirmeye başladığımız dönemdir.
21-28 Gün Rutin Döngü Dönemi
Bu dönemde protein ve yağdan zengin bir diyetle vücuda tekrar yağ alımı yapıldığını ve süreçte bir kriz olmadığını göstermek için, merkezi sinir sistemine egzersiz şiddetinin arttığını ve yağ depolarına ihtiyaç duyulduğunu hatırlatırız. Bu dönemle beraber dışarda extra bir alım yapıldığında bile vücudumuzun sağlıklı bir şekilde 3 enerji sistemini aktif bir şekilde kullanabilmesini sağlamak amaçlanmıştır.
28-45 Gün Kompleks Dönem
Fiziksel uygunluk kriterlerimizin ve sağlık parametrelerinin yavaş yavaş optimal seviyelere ulaşmaya başladığı dönemdir.
3. Vücut kitle endeksine göre nasıl antrenman yapılmalı?
En çok karşılaştığımız sorulardan bir tanesi de vücut kitle endeksi sorusu oluyor. Aslına baktığınızda vücut kitle endeksi fiziksel parametrelerimiz arasında en önemsiz olan veridir ki bunun üzerinden bir antrenman plazması yapmak çok söz konusu değildir. VKE kilonun, boyumuza oranının resmeder fakat kişi fazla kas kütlesine sahip olduğunda da VKE yüksek çıkacaktır.
Doğru olan fiziksel uygunluk kriterlerimiz üzerinden egzersize yön vermektir. Eğer fiziksel uygunluk kriterleriniz kas kilo ve yağ oranı da dahil olmak üzere sağlıklı düzeylerde olursa zaten fit bir görünüme kavuşmuş olacaksınız.
4. Mevcut yapıda insanlar antrenörlere ve beslenme uzmanlarına bağımlı halde. Entegre yapılan ve doğru parçaları bir araya getirdiğiniz bu antrenman modeliyle onları özgürleştirmek istediğinizi söylüyorsunuz. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?
Evet kesinlikle bir antrenör olarak en büyük isteğim kişilerden bağımsız bir sistem kurarak, sedenter yaşam tarzı olan bireylerin yani, düzensiz fiziksel aktivitenin olduğu ya da fiziksel aktivitenin olmadığı bir yaşam tarzı olan insanların birine bağımlı hale gelmeden egzersiz yapmalarını ve beslenmelerini yönetmelerini amaçladım. Bunun en büyük sebebi ülkemizdeki mevcut antrenörlerin ve diyetisyenlerinin çoğunun kişilerin sağlıklarını gözardı ederek yaptıkları çalışmalar olmuştur. Bu kişilerin sağlıkları ile oynadığı gibi hem de sonuç alabilmeleri için kişileri diyetisyenlere ve antrenörlere bağımlı hale getirdi. Aslına baktığınızda bireylerin fiziksel uygunluk kriterleri ve sağlık verileri iyi konuma çekildiğinde, bu süreç içerisinde bireyler kendi fiziksel yapılarına uygun bir şekilde doğru egzersiz yapmayı ve sağlıklı beslenmeyi öğrenebildikleri anda bu ihtiyaç ortadan kalkıyor. Biz de kişileri bu süreç içerisinde bu konularda eğiterek onları ömür boyu kendi egzersizlerini yapabilecek ve kendi beslenmelerini yönetebilecek duruma getirmeyi amaçlıyoruz.
5. Ben bunu yapamam, iş hayatım çok yoğun, zamanım yok gibi bahanelerle spor yapmaya set çekiyoruz çoğumuz aslında. Neler söylemek istersiniz?
Evet, ülkemizde en büyük problemlerden birid e bu algının fitness üzerinde bıraktığı olumsuz etkiler… Bunun en büyük sebeblerinden bir tanesi fitnessın yani fiziksel uygunluğun yağ yakımından kas kazanımımdan ibaret olmaması. Bireyler fitnessın onların iş ve sosyal hayatlarında bırakabilecekleri olumlu etkileri tam olarak bilmedikleri yada daha doğrusu ticari amaçlarla beraber bu süreçlerin hep böyle anlatılmasından dolayı bu bahaneleri üretebiliyoruz. Vücudumuzun kusursuz bir makine gibi olduğunu düşünelim. Makinanın düzenli olarak dinlendirilmesi yani uyuması, düzenli olarak kaliteli yakıt desteği sağlanması yani sağlıklı beslenilmesi ve en önemlisi, makinanın kapasitesine uygun olarak çalıştırılması yani egzersiz yapabilmesi gerekir. Vücudumuz uzun yıllar sağlıklı ve optimal performans ile çalışarak kişiyi her anlamda başarılı olabileceği bir fiziksel yapıya kavuşturacaktır.
6. Zorlukların üstesinden gelmede spor önemli bir eğitim aracı. Kariyer hayatındaki başarı da sağlıklı yaşamdan geçiyor. Bu modellemenin iş hayatına etkileri neler?
İlk önce sağlıklı ve fit olmanın getireceği faydalardan bahsetmek isterim. Sağlıklı ve fit bir fiziksel yapıya sahip olan kişiler, hormonel olarak da bir dengeye sahip oldukları için psikolojik olarak sosyal ve iş hayatlarında pek problem yaşamazlar. Çünkü baktığınızda kişilerin psikolojilerini ve dışarıdan gelecek etkileşimlere karşı verecekleri tepkilerin tamamını, hormonel sistemimiz yönetir.
Bunun getireceği özgüvenle beraber bireyler psikolojik olarak bu süreçlerini kolayca ve başarıyla yönetebilirler. Sağlıklı ve fit bir fiziksel yapıya sahip olmanın diğer önemli avantajlarından bir tanesi de bireylerin iş ve sosyal yükü ne olursa olsun, fiziksel olarak buna cevap verebilecekleri konumda olmaları. İş çalışma saatlerindeki saat-verim döngüsü pozitif olarak değişir. İş ve sosyal hayatlarında ne kadar yıpranırlarsa yıpransınlar rejenerasyon yani “yenilenme” kaliteleri yüksek olacağından hem gün içerisinde hemde ertesi gün yenilenmiş ve meydan okumaya hazır hale geleceklerdir.
7. Bu süreçte kişilere/üyelere yaşam koçu desteği de veriyorsunuz. Spor veya egzersiz programlarında kişiye/üyelere sağlanan bu mental dokunuşun öneminden bahseder misiniz?
İnsanlar kendi meslekleri, sosyal hayatları ve bu süreçlerin getirdiği bireysel psikolojilere sahiptir. Öncelikle kişilerin, egzersiz ve sağlıklı beslenmenin önüne geçen bu sebeplerin tespit edilmesi ve akabinde sürecin bu sebepler göz önünde bulundurularak onların özelinde devam ettirilmesi kişiyi hedeflediği sağlıklı ve fit bir görünüme kavuşturacaktır. Entegre Antrenman Modeli içerisinde yer alan “Takip Sistemi” ile beraber, kişilerin psikolojik ve fiziksel durumlarını anlık olarak takip ederek onların bu süreci daha verimli ve engelsiz geçirmelerini amaçlıyoruz.
8. Doğum başlangıçta anne adayları için gerek ruhsal gerek bedensel anlamda oldukça zorlu bir dönem, bir tür meydan okuma aslında. Kadınlar daha hamilelik dönemindeyken bile doğum sonrasında kilo vermeyi dert ediniyor. Bu modellemeyle kilolarına da meydan okuyabilirler diyebilir miyiz?
Beni zayıf noktamdan vurdu bu soru Meydan okuma diyince hemen yükselebiliyorum ama yine akademik olarak bu soruyu cevaplamak isterim. Anne adayları fizyolojik olarak doğum sürecinde ve doğumdan sonraki süreçte birçok hormonel değişiklikle yüz yüze kalıyor. Bunların fiziksel yapımız üzerinde bıraktığı olumsuz etkilerden kurtulmadan aslında sağlıklı ve fit bir fiziksel görünüme sahip olmak çok zor oluyor.
Eğer anne adayları bu süreçlerde fiziksel yapılarına uygun olarak egzersiz yaparlarsa hedeflerine çok kısa bir sürede ulaşabilirler. Ama öncelikle durumlarının bir uzman tarafından tespit edilerek bir planlanma yapılması ve bunun neticesinde egzersize başlanması daha doğru olur. Çünkü yapacağınız her yanlış egzersiz sizi bu süreçte hedefe gitmenizin önüne set çekecektir.
9. 45-50 kilonun altındaki insanlar da bu modellemeden faydalanabilir mi?
Tabii ki faydalanabilir! Her insan kendi fiziksel uygunluk kriterlerine sahiptir ve yaşı boyu, kilosu, cinsiyeti ne olursa olsun fiziksel uygunluk kriterlerini sağlıklı duruma getirmek bizim en büyük amacımız. Çok net olarak söylemek istediğim nerede yaşadığınız, gelirinizin ne olduğu ya da cinsiyetinizin, yaşınızın ve kilonuzun ne olduğu önemli değil. Önemli olan egzersizi hayatınıza katarak hayata meydan okumaktır. Çünkü “Egzersiz = Hayat”tır.
10. Yaz aylarında mı kış aylarında mı spor yapmak daha doğru ve etkili?
Yaz ve kış olması hiç önemli değil. Mümkün olduğu kadar egzersiz yapmak ve bunu hayatımız için bir ihtiyaç olarak görmek doğru olan. Gerisi profesyonellerin, yani bizlerin doğru bir şekilde egzersiz planlaması yapmasına ve onun uygulamasını sağlamasına kalıyor.
11. Doğru yapılmayan egzersizlerde sakatlanma riski nedir? Spor salonlarında yapılan hangi yanlışlar çoğunlukta?
Doğru yapılmayan egzersizlerde sakatlanma riski çok yüksektir. Antrenörler ilk önce bütün eklemlerin doğru açılarda çalışabilmesinden sorumludur ve bunları kişiye bir egzersiz formunun dışında iyi aktarması daha sonra parçadan bütüne doğru ilerleyerek egzersize öyle devam etmesi gerekmektedir. Bireyler bunu gözardı ederlerde şu an olmasa bile daha sonraki yıllarda bu sebeplerden kaynaklı birçok sakatlık yaşama riski ile karşı karşıya kalacaklardır.
İnsanlar genellikle haklı olarak egzersiz için fitness merkezlerine gittiğinde, antrenörlerin yazdığı programları uygulamaya çalışır. Bu planlamalar ülkemizde maalesef hiç bir veriye dayatılmadan yapılan, kişiye uygun olmayan planlamalardır. Bireylerin geneli bu planlamalardan sonuç alamıyor. Bununla beraber ya özel ders alıyorlar ya da internette dolaşan filanca şampiyonun antrenman planını uygulamaya başlıyorlar. Doğrusunu söylemek gerekirse bu kişiler açısından son derece yanlış bir tercihtir. Çünkü örnek alınan ve bu programı uygulayan şampiyon, bir sporcudur ve meslek olarak bunu tercih etmiştir.
Fakat sedenter bireylerin, sosyal ve iş yaşantıları vardır. Egzersizi bu alanlarda kendilerini daha başarılı yapmalarını yada daha sağlıklı olabilmek adına tercih etmişlerdir. Bireylerin böyle planlamaları ya da uzaktan, hiç bir ölçme değerlendirme parametresine sahip olmadan bir kişiden planlama almaları yerine, doğru egzersizi ve beslenme planını elde edebilecek kurum ve antrenörler ile çalışmaları onları daha sağlıklı bir şekilde sonuca ulaştıracaktır.
2 Sayfa Röportaj
Sağlıklı olmak için vücudumuza yepyeni sistemi tanımlıyoruz. Fiziksel Yaşam Koçu Selçuk Değirmenci’ye gore 45 günde herkes kendisinin antrenörü olabilir.
1. World Challenge Club’da hayata geçen ve Türkiye’de ilk kez, sağlık verileri ile fiziksel uygunluk verilerinin birleştirildiği, insanların 45 gün içinde tekrar fit ve sağlıklı hale getirilebildiği, Entegre Antrenman Modellemesi’ni geliştirdiniz. Bize bu sistemi anlatır mısınız?
Yaklaşık olarak 15 yıldır Fitness ve Fiziksel Performans sektörünün içerisindeyim. Her zaman fitnessın sadece kilo vermek ve kas kazanımı ile ilgili olmadığını insanlara aktarmaya ve bu konularda onları bilgilendirmeye çalıştım. Entegre Antrenman Modellemesi’yle insanlara 45 günün sonunda bir bebek gibi sağlıklı olabilecekleri, kişilerin hayatlarına sıfırdan başlayabilecekleri bir fırsat sunuyoruz.
World Challange Club sınırları içine girdiğinizde sizi ilk olarak bir takım kardiyovasküler testlere tabi tutuyoruz. Bir takım fiziksel aktivite testlerimiz ve antropometrik (yağ oranı, kas kilosu, iç organlar yağlanma indeksi vb) testlerimiz var. Siz hormon ve kan değerlerinizi getiriyorsunuz bize. Biz bu değerleriniz ve testlerinizi bir araya getiriyoruz. Test ve değerlendirme adımında kişideki problemi ölçeklendiriyoruz. Bu problemin üzerine bir sebep sonuç ilişkisi kuruyoruz ve size bir yol haritası çizip egzersiz yaptırmaya başlıyoruz. Bununla beraber de size uygun beslenme planları çiziyoruz.
Modellemenin çıkış noktası fizyolojimizdeki sebep-sonuç ilişkisine dayandırılarak inşa edildi. Örneğin kortizol hormonunun sağlıklı bir şekilde salgılanmadığı durumlarda kardiyovasküler sistemimizde yaşanacak problemleri minimalize etmek gerekiyor. Biz de kardiyovasküler sisteme etki edecek bütün parametreleri tespit ediyoruz ve egzersiz programını bunun üzerine kurguluyoruz.
2. Neden 45 gün sürüyor?
45 gün bizim için önemli bir sınır; optimum düzeylerde her kişi fiziksel uygunluk yapısına göre sağlıklı hale geliyor. Entegre antrenman modeli ve vücudumuzdaki enerji sistemleriyle birbirine entegre bir şekilde ilerliyor. 45 günlük sürelik dilim birkaç döneme ayrılıyor ve bütünü tamamlayarak bireylerin fiziksel performans ve sağlık verilerini optimal düzeylere çıkarabilmemizi sağlıyor. Bu dönemler,
0-5 Gün Enerji Metabolizma Dönemi
Sistemin bu dönemde fiziksel yapımız üzerinde hedeflediği etki, yağ metabolizmalarımızı aktif hale getirerek bireylerin günlük rutinleri dışında geçecek bu dönemde, sağlıklı bir şekilde enerji üretebilmelerini sağlamak.
5-14 Gün Aktif Metabolizma Dönemi
45 gün Challenge programının 5-14 gününe denk gelen zaman diliminde yağ metabolizmasının aktif olmasıyla birlikte, hücre zincirlerinin yenilenme- ye başladığı ve fiziksel uygunluk kriterle rinin temelinin atıldığı dönemdir.
14-21 Gün Serbest Glikojen Döngüsü Dönemi
Depo edilecek glikojenlerin, egzersiz ve günlük rutinin içinde yağ ve protein metabolizmalarımız ile uyumlu bir şekilde etkin hale getirdiğimiz, bununla beraber fiziksel uygunluk kriterlerimiz içerisinde yer alan eksikliklerimizi pozitif yönde değiştirmeye başladığımız dönemdir.
21-28 Gün Rutin Döngü Dönemi
Bu dönemde protein ve yağdan zengin bir diyetle vücuda tekrar yağ alımı yapıldığını ve süreçte bir kriz olmadığını göstermek için, merkezi sinir sistemine egzersiz şiddetinin arttığını ve yağ depolarına ihtiyaç duyulduğunu hatırlatırız. Bu dönemle beraber dışarda extra bir alım yapıldığında bile vücudumuzun sağlıklı bir şekilde 3 enerji sistemini aktif bir şekilde kullanabilmesini sağlamak amaçlanmıştır.
28-45 Gün Kompleks Dönem
Fiziksel uygunluk kriterlerimizin ve sağlık parametrelerinin yavaş yavaş optimal seviyelere ulaşmaya başladığı dönemdir.
3. Vücut kitle endeksine göre nasıl antrenman yapılmalı?
En çok karşılaştığımız sorulardan bir tanesi de vücut kitle endeksi sorusu oluyor. Aslına baktığınızda vücut kitle endeksi fiziksel parametrelerimiz arasında en önemsiz olan veridir ki bunun üzerinden bir antrenman plazması yapmak çok söz konusu değildir. VKE kilonun, boyumuza oranının resmeder fakat kişi fazla kas kütlesine sahip olduğunda da VKE yüksek çıkacaktır.
Doğru olan fiziksel uygunluk kriterlerimiz üzerinden egzersize yön vermektir. Eğer fiziksel uygunluk kriterleriniz kas kilo ve yağ oranı da dahil olmak üzere sağlıklı düzeylerde olursa zaten fit bir görünüme kavuşmuş olacaksınız.
4. Mevcut yapıda insanlar antrenörlere ve beslenme uzmanlarına bağımlı halde. Entegre yapılan ve doğru parçaları bir araya getirdiğiniz bu antrenman modeliyle onları özgürleştirmek istediğinizi söylüyorsunuz. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?
Evet kesinlikle bir antrenör olarak en büyük isteğim kişilerden bağımsız bir sistem kurarak, sedenter yaşam tarzı olan bireylerin yani, düzensiz fiziksel aktivitenin olduğu ya da fiziksel aktivitenin olmadığı bir yaşam tarzı olan insanların birine bağımlı hale gelmeden egzersiz yapmalarını ve beslenmelerini yönetmelerini amaçladım. Bunun en büyük sebebi ülkemizdeki mevcut antrenörlerin ve diyetisyenlerinin çoğunun kişilerin sağlıklarını gözardı ederek yaptıkları çalışmalar olmuştur. Bu kişilerin sağlıkları ile oynadığı gibi hem de sonuç alabilmeleri için kişileri diyetisyenlere ve antrenörlere bağımlı hale getirdi. Aslına baktığınızda bireylerin fiziksel uygunluk kriterleri ve sağlık verileri iyi konuma çekildiğinde, bu süreç içerisinde bireyler kendi fiziksel yapılarına uygun bir şekilde doğru egzersiz yapmayı ve sağlıklı beslenmeyi öğrenebildikleri anda bu ihtiyaç ortadan kalkıyor. Biz de kişileri bu süreç içerisinde bu konularda eğiterek onları ömür boyu kendi egzersizlerini yapabilecek ve kendi beslenmelerini yönetebilecek duruma getirmeyi amaçlıyoruz.
5. Ben bunu yapamam, iş hayatım çok yoğun, zamanım yok gibi bahanelerle spor yapmaya set çekiyoruz çoğumuz aslında. Neler söylemek istersiniz?
Evet, ülkemizde en büyük problemlerden birid e bu algının fitness üzerinde bıraktığı olumsuz etkiler… Bunun en büyük sebeblerinden bir tanesi fitnessın yani fiziksel uygunluğun yağ yakımından kas kazanımımdan ibaret olmaması. Bireyler fitnessın onların iş ve sosyal hayatlarında bırakabilecekleri olumlu etkileri tam olarak bilmedikleri yada daha doğrusu ticari amaçlarla beraber bu süreçlerin hep böyle anlatılmasından dolayı bu bahaneleri üretebiliyoruz. Vücudumuzun kusursuz bir makine gibi olduğunu düşünelim. Makinanın düzenli olarak dinlendirilmesi yani uyuması, düzenli olarak kaliteli yakıt desteği sağlanması yani sağlıklı beslenilmesi ve en önemlisi, makinanın kapasitesine uygun olarak çalıştırılması yani egzersiz yapabilmesi gerekir. Vücudumuz uzun yıllar sağlıklı ve optimal performans ile çalışarak kişiyi her anlamda başarılı olabileceği bir fiziksel yapıya kavuşturacaktır.
6. Zorlukların üstesinden gelmede spor önemli bir eğitim aracı. Kariyer hayatındaki başarı da sağlıklı yaşamdan geçiyor. Bu modellemenin iş hayatına etkileri neler?
İlk önce sağlıklı ve fit olmanın getireceği faydalardan bahsetmek isterim. Sağlıklı ve fit bir fiziksel yapıya sahip olan kişiler, hormonel olarak da bir dengeye sahip oldukları için psikolojik olarak sosyal ve iş hayatlarında pek problem yaşamazlar. Çünkü baktığınızda kişilerin psikolojilerini ve dışarıdan gelecek etkileşimlere karşı verecekleri tepkilerin tamamını, hormonel sistemimiz yönetir.
Bunun getireceği özgüvenle beraber bireyler psikolojik olarak bu süreçlerini kolayca ve başarıyla yönetebilirler. Sağlıklı ve fit bir fiziksel yapıya sahip olmanın diğer önemli avantajlarından bir tanesi de bireylerin iş ve sosyal yükü ne olursa olsun, fiziksel olarak buna cevap verebilecekleri konumda olmaları. İş çalışma saatlerindeki saat-verim döngüsü pozitif olarak değişir. İş ve sosyal hayatlarında ne kadar yıpranırlarsa yıpransınlar rejenerasyon yani “yenilenme” kaliteleri yüksek olacağından hem gün içerisinde hemde ertesi gün yenilenmiş ve meydan okumaya hazır hale geleceklerdir.
7. Bu süreçte kişilere/üyelere yaşam koçu desteği de veriyorsunuz. Spor veya egzersiz programlarında kişiye/üyelere sağlanan bu mental dokunuşun öneminden bahseder misiniz?
İnsanlar kendi meslekleri, sosyal hayatları ve bu süreçlerin getirdiği bireysel psikolojilere sahiptir. Öncelikle kişilerin, egzersiz ve sağlıklı beslenmenin önüne geçen bu sebeplerin tespit edilmesi ve akabinde sürecin bu sebepler göz önünde bulundurularak onların özelinde devam ettirilmesi kişiyi hedeflediği sağlıklı ve fit bir görünüme kavuşturacaktır. Entegre Antrenman Modeli içerisinde yer alan “Takip Sistemi” ile beraber, kişilerin psikolojik ve fiziksel durumlarını anlık olarak takip ederek onların bu süreci daha verimli ve engelsiz geçirmelerini amaçlıyoruz.
8. Doğum başlangıçta anne adayları için gerek ruhsal gerek bedensel anlamda oldukça zorlu bir dönem, bir tür meydan okuma aslında. Kadınlar daha hamilelik dönemindeyken bile doğum sonrasında kilo vermeyi dert ediniyor. Bu modellemeyle kilolarına da meydan okuyabilirler diyebilir miyiz?
Beni zayıf noktamdan vurdu bu soru Meydan okuma diyince hemen yükselebiliyorum ama yine akademik olarak bu soruyu cevaplamak isterim. Anne adayları fizyolojik olarak doğum sürecinde ve doğumdan sonraki süreçte birçok hormonel değişiklikle yüz yüze kalıyor. Bunların fiziksel yapımız üzerinde bıraktığı olumsuz etkilerden kurtulmadan aslında sağlıklı ve fit bir fiziksel görünüme sahip olmak çok zor oluyor.
Eğer anne adayları bu süreçlerde fiziksel yapılarına uygun olarak egzersiz yaparlarsa hedeflerine çok kısa bir sürede ulaşabilirler. Ama öncelikle durumlarının bir uzman tarafından tespit edilerek bir planlanma yapılması ve bunun neticesinde egzersize başlanması daha doğru olur. Çünkü yapacağınız her yanlış egzersiz sizi bu süreçte hedefe gitmenizin önüne set çekecektir.
9. 45-50 kilonun altındaki insanlar da bu modellemeden faydalanabilir mi?
Tabii ki faydalanabilir! Her insan kendi fiziksel uygunluk kriterlerine sahiptir ve yaşı boyu, kilosu, cinsiyeti ne olursa olsun fiziksel uygunluk kriterlerini sağlıklı duruma getirmek bizim en büyük amacımız. Çok net olarak söylemek istediğim nerede yaşadığınız, gelirinizin ne olduğu ya da cinsiyetinizin, yaşınızın ve kilonuzun ne olduğu önemli değil. Önemli olan egzersizi hayatınıza katarak hayata meydan okumaktır. Çünkü “Egzersiz = Hayat”tır.
10. Yaz aylarında mı kış aylarında mı spor yapmak daha doğru ve etkili?
Yaz ve kış olması hiç önemli değil. Mümkün olduğu kadar egzersiz yapmak ve bunu hayatımız için bir ihtiyaç olarak görmek doğru olan. Gerisi profesyonellerin, yani bizlerin doğru bir şekilde egzersiz planlaması yapmasına ve onun uygulamasını sağlamasına kalıyor.
11. Doğru yapılmayan egzersizlerde sakatlanma riski nedir? Spor salonlarında yapılan hangi yanlışlar çoğunlukta?
Doğru yapılmayan egzersizlerde sakatlanma riski çok yüksektir. Antrenörler ilk önce bütün eklemlerin doğru açılarda çalışabilmesinden sorumludur ve bunları kişiye bir egzersiz formunun dışında iyi aktarması daha sonra parçadan bütüne doğru ilerleyerek egzersize öyle devam etmesi gerekmektedir. Bireyler bunu gözardı ederlerde şu an olmasa bile daha sonraki yıllarda bu sebeplerden kaynaklı birçok sakatlık yaşama riski ile karşı karşıya kalacaklardır.
İnsanlar genellikle haklı olarak egzersiz için fitness merkezlerine gittiğinde, antrenörlerin yazdığı programları uygulamaya çalışır. Bu planlamalar ülkemizde maalesef hiç bir veriye dayatılmadan yapılan, kişiye uygun olmayan planlamalardır. Bireylerin geneli bu planlamalardan sonuç alamıyor. Bununla beraber ya özel ders alıyorlar ya da internette dolaşan filanca şampiyonun antrenman planını uygulamaya başlıyorlar. Doğrusunu söylemek gerekirse bu kişiler açısından son derece yanlış bir tercihtir. Çünkü örnek alınan ve bu programı uygulayan şampiyon, bir sporcudur ve meslek olarak bunu tercih etmiştir.
Fakat sedenter bireylerin, sosyal ve iş yaşantıları vardır. Egzersizi bu alanlarda kendilerini daha başarılı yapmalarını yada daha sağlıklı olabilmek adına tercih etmişlerdir. Bireylerin böyle planlamaları ya da uzaktan, hiç bir ölçme değerlendirme parametresine sahip olmadan bir kişiden planlama almaları yerine, doğru egzersizi ve beslenme planını elde edebilecek kurum ve antrenörler ile çalışmaları onları daha sağlıklı bir şekilde sonuca ulaştıracaktır.
Röportaj: Ecem Saral Duran