Genç yaşına rağmen kariyerinde hızlı adımlar atan Ece İrtem için oyunculuk vazgeçilmez. Ama o pek çok meslektaşının aksine yurt dışında yaşayıp orada oyunculuk yapma fikrine sıcak bakmıyor. Ece bir süre yurt dışında yaşamak belki olur ama ben bir vatan aşığıyım ve burada kalmalıyım diyor!

Women’s Style Türkiye: Oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz? Ailenizde sizin gibi oyunculuğu seçen başkaları var mı?

Ece İrtem : Üniversite 3. sınıfta sinema TV bölümüyle ortak havuz derslerimiz vardı. Rol, mimik, sahne, dans vb. bölümler arası birbirimize yardım ederdik. Ben de sinema TV bölümünden birkaç arkadaşımın bitirme tezi olarak hazırladıkları kısa filmlerinde oynadım. Bu vesileyle onların hocalarıyla da çalışmış oldum. Bu hocalardan birinin yönlendirmesiyle oyunculukla tanıştım ve ilk projem “Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam”da oynadığımda üniversite 3. sınıftaydım.

W.S :Opera şan bölümünden mezun olma sebebiniz ilerde müzikallerde oynama arzusu mu?

E.İ:Opera/şan bölümüne girmemin amacı opera temsillerinde ve tüm müzikli oyunlarda oynamaktı zaten. Bunun eğitimini aldım ve mezun oldum. Oyunculuk; aldığım bu eğitimin bir parçası olduğu için yaptığım tercih sadece “oyunculuk”tan yana oldu. Tabii müzikli bir projeye (müzikalle sınırlamıyorum) dahil olmak isteği var içimde.

W.S : Bir gününüz şu sıralar nasıl geçiyor? Yalnız mı yaşıyorsunuz?

E.İ:1 aydır evlat sahibiyim :)) Yavru bir köpeğim var. Şu sıralar set/çekim koşturmacasından bulduğum bütün boşluklarda onunla ilgileniyorum. Kendi yemeğimi yapmayı çok severim ve öğünlerimi kendim hazırlarım. Arkadaşlarla vakit geçirmece derken kısacası biraz evcimen bir insana dönüştüm zamanla; vaktimin çoğunu evde geçirmekten keyif alıyorum.

W.S : At bindiğinizi biliyoruz. Onun dışında diğer hobileriniz nelerdir?

E.İ:Müzik yapmak :)) Becerebildiğim kadar çalıp söylemeyi, yazmayı, yemek yapmayı yani üretmeyi seviyorum 🙂 Beni tamamen huzura devşiren motivasyonlar bunlar.

W.S : Phuket fotoğraflarınız bayağı konuşulmuştu. Seyahat edeceğiniz yerleri neye göre seçiyorsunuz? Sizi en çok etkileyen yerler?

E.İ:Evet seyahat etmeyi epey seviyorum. Tarihi dokusu ve kesinlikle doğa olmalı. Ama önceliğim doğa. Thailand’ın da tabiatı nefesimi kesti. Mesela tarihi dokusuyla da inanılmaz bir yer olmasına rağmen ben oradaki bütün vaktimi ada ve tabiat turlarıyla geçirdim. Bir kere de ayrıca tarih turu yapmak için gitme planım var 🙂 Keşfedilmiş ama pek gidilmemiş bakir yerler: Bayılırım!

W.S :İlerde yurtdışında yaşayıp oyunculuk yapmak ister misiniz?

E.İ:Yaşama kısmında sanırım yurdumdan ayrılamam. Ben tam bir vatan aşığıyım. Evet gezeyim göreyim bu uzun da sürebilir ama döneceğim yer yurdum olmalı. İşim için gidip bir süre yaşamam gerekiyorsa tabii ki de yaşarım. Hatta hali hazırda bir kaç projeyle de görüşüyoruz; belki yakında sürprizim olabilir bu konuda.

W.S : Özel hayatınız da kimse var mı? Nasıl bir erkek sizi kendinize aşık eder?

E.İ:Nasıl bir erkek beni kendine aşık eder, bunun tanımı yok maalesef bende. Üstünde çok da düşünülmesi gerekmiyor da zaten. Aşık olunca anlıyorsunuz; neye olduğunuzu da anlamıyorsunuz. 🙂

W.S : Peki nasıl bir erkek sizi kendinizden kaçırır? “Asla”nız neler?

E.İ:Bunu erkek değil insan olarak değiştirmek istiyorum. Sürekli şikayet eden, saygısız, karşısındakini dinlemeyen ve cahil beyinlerden kendimi oldukça uzak tutmaya çalışıyorum. Cehaletin türleri var. Bence bilgisizlik bilgiyle aşılabilir bir durum ama beynin cahil olması çok daha vahim. Bu özellikleri olan insanların umutsuz vaka olduğunu düşünüyorum. Ne yapsanız düzeltemezsiniz ve sizi yıpratırlar. Herkese tavsiyem bu kişileri oldukları yerde sakince bırakın ve uzaklaşın…