Lojistikte Kadın Liderlik: Öykü Sevindik Çetin ile “Deptaş Lojistik’in geleceği ve sürdürülebilir başarı hikayesi”
Deptaş Lojistik’in sahibi Öykü Sevindik Çetin, sektördeki teknolojik dönüşümden kadın liderliğine,sürdürülebilir lojistik çözümlerinden kriz yönetimine kadar geniş bir yelpazede önemli ipuçları paylaşıyor. Çetin, lojistik sektöründeki başarıyı sadece kârla değil, toplumsal etki ve insan odaklı yönetimle de tanımlıyor.
Women’s Style Türkiye: Lojistik, erkek egemen bir sektör olarak biliniyor. Sizce gerçekten öyle mi? Bir kadın olarak bu sektörde yönetici olmak zor mu?
Öykü Sevindik Çetin: Dışarıdan bakıldığında lojistik, erkek egemen bir sektör gibi görünebilir. Ancak ben bu algının değişmesi gerektiğine inanıyorum. Lojistik aslında hem analitik düşünmeyi hem de detaycılığı gerektiren bir alan. Kadınların doğuştan gelen organizasyon becerileri, planlama yetenekleri ve kriz yönetimi yetkinlikleri bu sektörde büyük fark yaratıyor. Tabii ki başlar da zorluklar yaşadım. Toplantılarda ya da saha ziyaretlerinde insanlar önce beni gözardı edebiliyordu. Ancak zaman
içinde işime olan bağlılığım ve sunduğumuz hizmetin kalitesiyle bu algıyı değiştirmeyi başardım.
W.S.: Şirketinizin kuruluş hikayesini anlatabilir misiniz? Üç yılda nasıl bir büyüme süreci geçirdiniz?
Ö.S.Ç.: “Biz bu işe iki ortak olarak sıfırdan başladık. Operasyonun her sürecinde bulunduk diyebilirim. Yol haritamızı oluştururken kadın detaycılığını ve erkek sayısalcılığını birleştirdik. Birimiz yolu çizerken, diğerimizde o yolu şekillendirdi. Böylece büyük bir uyum içinde büyüdük. Bugün, 3. yılımızda 3. şubemizi açmış durumdayız. Artık sadece for warder olarak değil, genişleyen filomuz ve büyüyen depolama alanlarımızla da hizmet veriyoruz. Ama en büyük başarımız, güçlü bir şirket kültürü oldu. Çalışanlarımızın her biri bu şirketin bir halkası ve biz birlikte büyüyoruz.” ‘Sizin için… ‘ diye başladığımız bu yolda ‘ birlikte büyüyoruz ‘ dedik ve şimdi de ‘ depolama ve lojistik faaliyetlerinizin çözüm ortağınız ‘ olmaya devam ediyoruz.
W.S.: Lojistik gibi yoğun tempolu bir sektörde iş-özel hayat dengesini nasıl sağlıyorsunuz?
Ö.S.Ç.: “Bu gerçekten büyük bir meydan okuma. Lojistik sektörü sadece fiziksel olarak değil, zihinsel olarak da oldukça yorucu. Her gün yeni bir kriz yönetimi gerektiriyor, teslimatlar, operasyonlar, müşteri beklentileri derken zaman nasıl geçiyor anlamıyorsunuz. Başlangıçta her şeye kendimiz yetişmeye çalışıyorduk. Ama zamanla işin sürdürülebilir olması için ekip
arkadaşlarıma güvenmemiz ve yetki devretmemiz gerektiğini öğrendik. Artık süreçleri sistematik hale getirdik ve bu sayede özel hayatımıza da zaman ayırabiliyoruz. Aynı yaklaşımı çalışanlarımız için de benimsiyoruz. Çünkü mutlu ve dengeli bir ekip, başarılı bir şirketin
temelidir.”
W.S.: Şirket kültürünüzü nasıl tanımlarsınız? Sizi başarıya taşıyan en büyük faktör ne
oldu?
Ö.S.Ç.: “Bizim başarımızın temelinde ekip ruhu var. Şirketin görünen yüzü biz yöneticiler
olabiliriz, ama bizi temsil eden şoför arkadaşlarımız, depo ve operasyon ekiplerimiz, müşteri ilişkilerini yöneten uzmanlarımız olmadan bu noktaya gelemezdik. Ekibimizde herkesin zincirin bir parçası olduğunu biliyoruz ve herkesin işine olan katkısını takdir ediyoruz. Bunun bize kazandırdığı şey ise uzun vadeli bir iş modeli ve güvenilir bir marka olmak. İş ortaklıklarımızı sadece ticari kazanlarımız üzerine kurmuyoruz, uzun soluklu birliktelikler inşa etmeye çalışıyoruz. Çünkü biz gerçek yatırımın yüksek kâr marjlarından çok, dokunduğumuz noktalarda güzel izler bırakmak olduğuna inanıyoruz.”
W.S.: Lojistik sektöründe kadın istihdamına bakış açınız nedir?
Ö.S.Ç.: “Kadınların lojistikte daha fazla yer alması gerektiğini düşünüyorum. Bugün kadın şoförlerimiz, kadın depo yöneticilerimiz ve operasyon ekiplerimizde aktif rol alan kadın çalışanlarımız var. Lojistiğin sadece fiziksel güç gerektiren bir alan olmadığını, iyi bir planlama, organizasyon ve stratejiyle yönetilebileceğini kanıtlıyoruz. Ayrıca kadın çalışanlarımız için fırsat eşitliği sağlamak adına şirket içinde destekleyici politikalar geliştirdik. Biz büyürken, çalışanlarımızın da gelişmesini istiyoruz. Sadece bir iş yeri değil, aynı zamanda bir kariyer inşa edebilecekleri bir ortam sunmaya çalışıyoruz.”
W.S.: Genç kadın girişimcilere en önemli tavsiyeniz ne olurdu?
Ö.S.Ç.: “Öncelikle korkusuz olmalarını ve kendi yeteneklerinize inanmalarını. Geleneksel normların ya da önyargıların onları geriye çekmesine izin vermeyin. Meraklı olun, sürekli öğrenin ve gelişime açık olmaları. Kendilerine yatırım yapmaktan çekinmemeleri. Hata yapmaktan korkmaları; her hata aslında bir ders içerdiğini
ve en önemlisi, cesur olmaları. Unutmamalılar ki hiçbir başarı tesadüf değildir. Eğer gerçekten inanıp ve emeklerini ortaya koyuyorlarsa, başarı kaçınılmazdır. Güvenle adım atmalarını ve yolculuklarında başkalarına imham sağlamasını
tavsiye ederim.