IVECO Türkiye Pazarlama Müdürü Melis Orhan, ilerleyen Türkiye’de kadın ve erkek çalışan ayrımını artık konuşmayacağımızı ve markanın 40 yıldır içten yanmalı elektrikli, alternatif yakıtlı ve diesel motorlu araçların üretimde öncülük ettiğini belirtti.
Röportaj: Ecem Saral @eceminsectikleri
Fotoğraf: Barış Hasan Bedir @barishasanbedir

Women’s Style Türkiye: Erkeklerin egemen olduğu bir sektör olan ticari araçlar sektöründe kadın olmak zor mu?
Melis Orhan: Öncelikle ticari araç ne demek, kısaca onu bir açıklamak isterim. Panelvan, tır, kamyon ve otobüs gibi, ticari amaçlara hizmet eden araçlara ticari araç diyoruz. Bu araçlar yük ve yolcu taşımak için, şehir içi, şehirlerarası ve yurtdışı seferlerinde kullanılıyor. Türkiye’de ticari araçlar sektörünün erkek egemen bir sektör olduğu su götürmez bir gerçek. Sadece ticari araçlar özelinde değil, birçok sektörde kadın olmanın elbette bazı zorlukları olabilir. Bununla beraber, 2015 yılından beri sektörün içinde olan bir yönetici olarak, bu sektörde kadın çalışan olmanın her geçen gün daha kolaylaştığını, kadın çalışan sayısının arttığını, hatta kadın çalışanlarımızın sadece genel merkezlerde değil, kamyon şoförü, otobüs şoförü ve mekanik teknisyen olarak operasyon içinde yer aldıklarını görmek beni ayrıca mutlu ediyor. Erkek çalışma arkadaşlarımın da ortak görüşü, biz kadınların erkek egemen sektörlere değer sağladığımız yönünde. Kısacası, gelişen, ilerleyen Türkiye’de yakın gelecekte bence erkek kadın çalışan ayrımını konuşmuyor dahi olacağız.


W.S.: Aslen aldığınız eğitim direkt olarak işinizle ilgili değil. Sizce iş okulda mı öğrenilir yoksa çalıştıkça insanın ufku genişler ve işin ustası mı olunur?
M.O.: Ben kariyer hayatıma, Marmara Üniversitesi’nde henüz okula yeni başlamış bir öğrenciyken, uluslararası pazarda lider olan bir enerji içeceğinin pazarlama departmanında başladım. Üniversite eğitimim yabancı dil üzerineydi. Bir yandan öğrenim sürecime devam ediyor, bir yandan da pazarlama departmanında görev aldığım şirkette, işi mutfağında öğreniyordum. Aldığımız eğitimler şüphesiz kariyer hayatımızda, özellikle de başlarında, çok etkili oluyor ama ben 20 yıllık kariyer hayatımda öğrendiğim her şeyi çalışarak öğrendiğimi söyleyebilirim.

W.S.: Günümüzde kadınların uğradığı şiddete farkındalık yaratmak için “Red Bench“etkinliği yaptınız. Projenin doğuşundan biraz bahseder misiniz? Neden sevginin görseli kalp değil de bankı tercih ettiniz?
M.O.: Red Bench – Kırmızı Bank, kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda farkındalığın artırılmasına yardımcı olan, uluslararası alanda tanınan bir hareket. Burada kırmızı bir bakın kullanılması da gelenek Meksikalı sanatçı Elina Chauvet’in bir projesinden kaynaklanıyor. Kız kardeşinin aile içi şiddetten hayatını kaybetmesinin ardından Elina, toplumsal cinsiyete dayalı şiddete karşı harekete geçme çağrısı olarak “kırmızı ayakkabılar” sanat projesini yarattı. Ciudad Juarez sokaklarına her biri bir kadın cinayeti kurbanının kanını temsil eden yüzlerce kırmızı ayakkabı yerleştirdi. Mesaj kısa sürede uluslararası alanda yayıldı ve kırmızı renk, kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması ihtiyacını vurgulamak için banklardan perdelere kadar enstalasyonlarla ilişkilendirilmeye başlandı.


W.S.: Şirketiniz daha önce kadına yönelik şiddete dikkat çekmek için bir bankı kırmızıya boyamıştı. Önümüzdeki günlerde şiddete dikkat çekmek için bu tarz çalışmalarınız olacak mı?
M.O: Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet, bugün dünyamızdaki en yaygın ve yıkıcı insan hakları ihlallerinden biridir ve cezasız kalması, sessizlik, damgalanma ve onu çevreleyen utanç nedeniyle büyük ölçüde rapor edilmemektedir. IVECO Group yalnızca kapsayıcılığı ve çeşitliliği desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda tüm stereo tiplere ve önyargılara karşı da mücadele ediyor. IVECO Group aynı zamanda sosyal adaleti, toplumsal cinsiyet eşitliğini ve yoksulluğun ortadan kaldırılmasını sağlamak için çalışan uluslararası bir sivil toplum kuruluşu olan Action Aid’in toplumsal cinsiyet stereotiplerine karşı mücadele eden ve zor durumdaki kadınlara yardım eden iki projesinin desteğiyle somut adımlar atıyor. IVECO Group olarak Action Aid’in yanı sıra şu anda ek projeleri değerlendirmekteyiz.
W.S.: Ticari araç denilince insanın aklına hemen IVECO geliyor… özellikle Ar-Ge ve üretim alanındaki yeniliklerini pek bilmiyoruz. Bize bu konuda bilgi verir misiniz?
M.O.: IVECO, doğal gazlı ticari araçlar sektöründe Avrupa pazar lideridir ve tüm araç yelpazesi için ekolojik dizel ve doğal gazlı motorlar sunan tek üreticidir. Zorluklara meydan okumak her zaman IVECO’nun DNA’sında olmuştur. Sürdürülebilirlik zihniyetiyle yola çıkan IVECO, 40 yılı aşkın süredir çevre dostu teknolojilerin geliştirilmesine öncülük ediyor. 90’lı yıllarda orta ve ağır doğalgazlı araçlarımızla alternatif itiş güçlerinin yolunu açtık.


W.S.: Gelecek elektrikli araçlarda olacak şüphesiz. Peki ama elektrikli ticari araçlar nasıl olacak? IVECO bu konuda neler yapıyor?
M.O.: IVECO, yirmi yılı aşkın bir süredir alternatif yakıtlar için içten yanmalı motorların üretilmesi konusunda sektöre öncülük ediyor. Son yıllarda da üretim ve ürün geliştirme faaliyetlerimizin kapsamını hem akülü hem de hidrojenle çalışan elektrikli çözümleri içerecek şekilde genişlettik. Çok kısa bir süre sonra, ülkemizde uzun yıllardır hafif ticari araçlar segmentinde oldukça rağbet gören, ikonik Daily’nin %100 elektrikli ikizi olan eDaily’de pazarda yerini almış olacak. 2024 yılında elektrikli uzun yol çekicimizi de Türkiye’de getiriyoruz. Bunların yanı sıra, elektrikli çözümlerimizi ve sürdürülebilirlik kavramına olan bağımızı yolcu taşımacılığında da pekiştirmek adına elektrikli otobüslerin Türkiye’de kullanımı için düğmeye basmış bulunuyoruz. Özellikle Yeşil Mütabakat ve Sınırda Karbon Düzenlemesi konularını son derece ciddiye alıyor, yakından takip ediyoruz. Yarının itici gücü için sektörümüzün karbondan arındırma mücadelesini karşılayabilecek sihirli bir çözüm ya da herkese uyan tek bir çözümün olmadığını biliyoruz. Bu yönde ilerlemenin tek yolunun çoklu enerji stratejisi olduğuna kuvvetle inanıyoruz.

W.S.: Ülkemizde eşit işe eşit ücret uygulaması maalesef uygulanmıyor ve kadınlar işgücüne katılım anlamında geride kalıyor.
M.O.: Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) iş birliği ile hazırlanan “Cinsiyete Dayalı Ücret Farkının Ölçümü: Türkiye Uygulaması Raporu”nda, ücret açığını tetikleyen unsurların tespitleri yapılmış, küresel ücret açığının kapanması için 257 yıla daha ihtiyaç olduğu ifade edilmişti. Ayrıca Türkiye’de kamu sektöründe cinsiyete dayalı ücret açığı %5,1 iken, bu oran özel sektörde %15,3 olarak hesaplanmıştı. IVECO olarak bizler bu konuda iyi bir örnek teşkil etme misyonuyla hareket ediyor, eşit ücret uygulamasını uzun yıllardır sürdürüyoruz ve sürdürmeye de devam edeceğiz.

W.S.: Ticari araçta akla ilk gelen markalardansınız. Peki ama neden Iveco? Onu özel ve sektörde öncü kılan ne?
M.O.: Zorluklara meydan okumak her zaman IVECO’nun DNA’sında olmuştur. Sürdürülebilirlik zihniyetiyle yola çıkan IVECO, 40 yılı aşkın süredir çevre dostu teknolojilerin geliştirilmesine öncülük ediyor. 90’lı yıllarda orta ve ağır doğalgazlı araçlarımızla alternatif itiş güçlerinin yolunu açtık. Ayrıca IVECO’nun saymakla bitmeyecek özelliklerinden birkaçını paylaşmak gerekirse, bunlar sağlam şasisi, sağladığı yakıt tasarrufu ve sürücü odaklı, konforlu ve güvenli tasarımları olur. Satış sonrası servislerimizde First Time Fix – yani ilk seferde doğru bir biçimde tamir etmek bizim için en öncelikli konulardan biri. Dolayısıyla teknisyen, mekanisyen eğitimlerini çok ciddiye alıyoruz. IVECO araçlarını satıp, anahtar teslim ederek müşteri ile ilişkimiz bitmiyor, aslında asıl o zaman başlıyor yani müşteri ilişkileri de IVECO’yu özel kılan özellikler arasında diyebiliriz.

W.S.: Pandemi ile birlikte online alışveriş ve buna bağlı olarak lojistik hizmetleri öne çıktı. Iveco olarak siz bu süreçte nasıl bir satış ve büyüme performansı gösterdiniz?
M.O.: Küresel ölçekte yaşanan, sıklıkla telaffuz ettiğimiz tedarik zincirinin kırılması pandemi sürecinde pik yaptı. Marketlerde stokların eksiye düşmesi, boş kalan raflar, B2B satıcıların sipariş ettikleri ürünleri zamanında alamaması, üretiminde ciddi aksaklıkların yaşanması, küresel enflasyonda yaşanan önemli artış ve navlun fiyatlarının önlenemez bir şekilde yükselmesi gibi güncel sorunların arka planında tedarik zincirlerinde yaşanan sıkıntılar yer aldı. 2018 yılında meydana gelen TL’deki sert değer kaybı ve enflasyondaki hızlı yükseliş, ticari araçlar sektöründe, 2018 ve özellikle 2019 yıllarında tarihi bir düşüşe sebep oldu. O yıllarda ortalama 60 bin adet izlediğimiz ticari araçlar pazarı, ancak 29 bin adetlere ulaşabildi. 2020 yılında baş gösteren Covid 19 salgını hem global hem ulusal ekonomiyi daraltırken, tedarik zincirinin kırılmasıyla 2020 yılında Türkiye daha da önemli bir lojistik ana merkezi haline geldi. Ticari araçlar sektörüne bunun olumlu yansıması oldu ve pazar 2021 yılında tekrar artışa geçti. IVECO Türkiye, son 5 yıldır 3,5ton üstü pazarında Türkiye sıralamasında 3. marka olarak yer almakta ve artan bir pazar payı elde etmekte. 2020 yılında %6,8 olan pazar payımız, 2022 yılında yüzde elli artarak %9’a ulaştı.