Harrem markasının kurucusu girişimci Mehmet Behlül Vatansever; markanın tüm geleneklerini Women’s Style Türkiye dergisine anlattı.
Röportaj: Ecem Saral @eceminsectikleri
Fotoğraf: Emre Kahveciler @emrekhv
Women’s Style Türkiye: Sizi tanıyabilir miyiz? Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Mehmet Behlül Vatansever: Doğma büyüme İstanbulluyum. Tüm öğrenim hayatımı da İstanbul’da geçirdim. Akabinde girişimci olarak iş hayatına atıldım. Farklı sektörlerde ticari girişimlerim oldu. Cafe & Restoranların ardından son olarak adını sıkça duyduğunuz Harrem markasını kurdum. Evliyim ve bir kız bir erkek çocuk sahibiyim.
Harrem, yolculuğuna yeniliklerle devam edecek
W.S.: Harrem markasının kuruluş hikayesi nedir?
M.B.V.: Harrem ilhamını doğadan ve geçmişteki geleneklerimizden alan bir marka. Biz de geçmişimizdeki geleneklerimizi de inceleyerek ve günümüz koşullarına göre modernize ederek güzellik, bakım ve şifa üzerine neler yapabiliriz düşüncesiyle yola çıktık. Akabinde Osmanlı kadınlarının güzellik rutinleri üzerine araştırmalar yapmaya başladık. Bu sırada bitki sularının hem cilt hem de sağlık için ne kadar sık kullanıldığını ve çeşitli faydalı olduğunu keşfettik. Yani Harrem’in hikayesi bitki özleriyle yani hidrosollerle başladı diyebilirim. Bitki özleri aslına o kadar kıymetli ki. Lüks segmentte fahiş fiyatlarla satılan birçok global kozmetik ürününün ve ilacın da etken maddesi aynı zamanda. Bu ürünleri en doğal haliyle son tüketiciye ulaştırmak için laboratuvar çalışmalarına başladık. Örneğin yaklaşık 400 yıllık bir reçete olan “Gül Mayası”nı günümüz formuna kavuşturduk. Siz de biliyorsunuz ki gül suları ve bitki özleri genellikle pamuğa dökülüp kullanılan ürünlerdi. Ancak faydalı kısımlarının pamukta kalmasını engellemek amacıyla ambalajlarımızı da sprey formuna dönüştürdük. Piyasadaki birçok ürünün aksine plastik ambalajdan uzak durarak, içeriklerimize de yakışacak şekilde cam şişe ve ambalajlar kullandık. Bu yenilikleri ve inovatif ürünlerimizi kullanıcılarımız da çok sevdi. Harrem yolculuğuna yeniliklerle devam edecek.
W.S.: Harrem ürünlerinin doğanın gücünden ilham alarak hazırlandığını vurguluyorsunuz. Dünyada da trend olan vegan ve temiz içerik konseptinizden bahseder misiniz?
M.B.V.: Harrem’in ilhamını doğadan aldığını biz hep vurguluyoruz, bu doğru. Doğa en temel kaynağımız. Ağaçların bırakabileceğimiz en güzel miras olduğunu düşündüğümüz için geçtiğimiz yıl çok özel bir sosyal sorumluluk projesine imza attık. “Hedef 1 milyon tohum” projemizle tüm siparişlerde kullanıcılarımıza defne tohumları gönderdik. Ayrıca nasıl ekileceği konusunda da yönlendirmelerde bulunduk.
Günümüz adıyla vegan ürünlere çok yüksek bir eğilim var. Ama geçmişe baktığımızda bu konuda da çok ciddi bir dengenin olduğunu görüyoruz. Bugünkü vegan eğilimleri geçmişte çokça kullanılmış. Sağlıkta, beslenmede, güzellikte… Bizim bunu topluma tekrar kazandırma gibi bir amacımız var. Örnekler vermek gerekirse, Gül Mayası gibi yağı alındıktan sonra işe yaramaz artık diye düşünüldüğü için yüzyıl boyunca çöpe atılan bir maddeyi artık insanlar gönül rahatlığıyla şifalanmada, güzellikte ya da yemeklerinde kullanabiliyor. Karanfil suyunun cildin yağ dengesini ayarlayıp aknelere iyi geldiğini görüyoruz. Aynı zamanda ağız içinde de kullanıldığında ağız içindeki yaralara ve kötü kokuya iyi geliyor. Aynı şekilde kekik ve biberiyenin de farklı kullanım alanları var. Başka bir örnek vermek gerekirse; yemeklerinize katabileceğiniz defne suyunu saç diplerinizde kullandığınızda ise kepeklenmeyi engellediğini görüyorsunuz. Bunun gibi onlarca örnek sayabilirim. İşte tam da bu nedenle Harrem Sparkle Toner Tonik serimizdeki gibi diğer kozmetik ürünlerimiz de hidrosol bazlı. İlhamını yine en doğal olandan yani hidrosollerden alıyor.
400 yıllık bir reçete olan “Gül Mayası”nı günümüz formuna kavuşturduk
W.S.: Başta sadece online platformlarda satışta olan ürünlerinizi yeni mağaza konseptinizde sunmaya başladınız. Harrem Concept mağazalarının içeriği nedir?
M.B.V.: Kuruluşumuz pandemi sürecine denk geldiği için bütün enerjimizi online üzerine vermek durumundaydık. Bir buçuk yıl boyunca online platformlarda kendimizi çok iyi şekilde anlattık, Trendyol’un ve diğer online Pazar yerlerinin en iyi partnerlerinden biri haline geldik. Keza kendi online platformumuzda da çok güzel bir noktadayız. Kendimizi o kadar iyi anlattık ki bu yıl itibarıyla, Orta Doğu ülkeleri başta olmak üzere, yurt dışında Avrupa, Türki cumhuriyetler ve Rusya üzerine görüşmelere başladık.
Harrem Concept ile uzun süredir hayal ettiğimiz mağaza ve cafe konseptini bir arada sunuyoruz. Kahvenin ilk kez 1555 yılında Topkapı sarayındaki Harem’de pişirildiğini biliyor muydunuz? Biz bunu fark ettiğimizde ana teması kahve olan bir konsept kurmaya karar verdik. Aslında kullanıcılarımızın müdavimi olduğu ve online’da sattığımız kahvelerimizi pişirerek de servis ettiğimiz ve diğer tüm ürünlerimizi de deneyip alabilecekleri bir tarzı var Harrem Concept’in. Diğer ürünlerimizde olduğu gibi kahve konusunda da oldukça iddialıyız. En doğru kahve çekirdeğini tedarik ettik ve en uygun şekilde kavrulmasını, öğütülmesini ve pişirilmesini sağladık. Her köşede denk gelebileceğiniz global markalı zincirlerindeki kahvelerden kalite olarak açık ara öndeyiz.
Harrem Concept’te, mağazamızın sağ tarafını kozmetik, parfümeri, aromaterapi ve bakım ürünlerine yer verecek şekilde tasarladık. Bu ürünlerimizin tam karşısına da bir bar yerleştirerek, bakım ürünlerini almaya gelen kişilere ya da onları bekleyen eşlerine bir kahve ikram etmek istedik. Bunu yaparak aslında köklerimizden gelen bu deneyimi hatırlatmayı amaçladık. Böylece Türkiye’de kozmetik ürünleri ve kahve ürünlerinin aynı anda satıldığı ilk proje olduk. Dekorasyonunuz da eşsiz oldu. Yolu düşenleri bekleriz.
Kahvenin ilk kez 1555 yılında Topkapı sarayındaki Harem’de pişirildiğini biliyor muydunuz?
W.S.: Hangi şehirlerde kaç mağazanız var?
M.B.V.: Şu anda İstanbul Çengelköy’de ve Adana Gazipaşa’da 2023 yılında açtığımız 2 Harrem Concept Cafe’miz var. Ancak hedefimiz bu konsepti global hale getirmek. Dünyanın her yerinde daha önce bahsettiğim kahvenin ilk pişirilme hikayesini anlatalım istiyoruz.
W.S.: Gelecek dönem hedef ve projeleriniz nedir?
M.B.V.: Geçmişle bugün arasında daha fazla bağlantı kurup ürün keşfimizi artırmayı ve sağlıklı ürünleri topluma kazandırmayı hedefliyoruz. Gerçekten geçmişte kullanılan teknikler derya deniz… Her araştırmamızın sonucunda farklı keşifler ortaya çıkıyor.
Şu anda ürün grubumuz aşağı yukarı 90 farklı çeşitten oluşuyor. Kozmetik, bakım ürünü, aromaterapi ya da kahve, macun, lokum, bal, pekmez, çay gibi birçok gıda ürünümüz de var. Ürün gamımızı daha da genişleterek topluma fayda sağlamaya odaklanıyoruz.
Ana hedefimiz yerel markamızı global bir marka haline getirerek hikayemizi anlatmak. Elimizde bunu başarabilecek bilgi birikimi olduğunu biliyoruz. Yapmamız gerekenin bu bilgi birikimini doğru yoğurup, modernize ederek günümüze kazandırmak olduğunu düşünüyoruz. Kullanıcılarımızın da desteğiyle hedeflerimize adım adım ulaşacağımıza inanıyorum.