Tuğba Tutuğ: “Sosyal medya detoksu yaptığım günler oluyor ama maalesef ben telefonu elinden düşürmeyenlerdenim.”

Tuğba Tutuğ: “Sosyal medya detoksu yaptığım günler oluyor ama maalesef ben telefonu elinden düşürmeyenlerdenim.”

Röportaj: Çağla Gülsaraç

Women’s Style Türkiye: En son sizi kapodakya da Maria ile Mustafa dizisinde izlemiştik. Çekimler için uzun bir süre Kapadokya’da kaldınız. Kapadokya hayatınıza neler kattı?

Tuğba Tutuğ: İlk defa ailemden, evimden uzakta olma deneyimini yaşadım ve çok eğlenceli geçti, tek başıma olmayı deneyimledim aslında. O kadar büyülü bir şehir ki Nevşehir sanki hep oradaymışım gibi hissettim, şehrin dokusu, tarihi, enerjisi tarif edilemeyecek kadar şahaneydi, ekip arkadaşlarımla harika bir uyum yakaladık bu oranın bendeki yerini her zaman farklı kılacak, şehir dışında bu kadar uzun çalışma ve yaşama deneyimimdi.

W.S.: Sosyal medyayı nasıl tanımlıyorsunuz? Sizin için olmazsa olmaz mı yoksa uzak duranlardan mısınız?

T.T.: Sosyal medya artık hepimizin olmazsa olmazı, malum dijital çağa geçtik, işler, işbirlikleri, reklam, kariyer, satış, içerik üretme her şey sosyal medyanın içinde, bu durum bazen gerçekten beni bunaltıyor ama vazgeçemiyorum, sosyal medya detoksu yaptığım günler oluyor ama maalesef ben telefonu elinden düşürmeyenlerdenim.

W.S.: Sevenlerinizle sosyal medyadan iletişim kuruyor musunuz? Daha çok nasıl mesajlar alıyorsunuz?
T.T.: Beni sevenlerle, yorum ve beğeni yapanlarla iletişim kuruyorum çünkü genelde Latin Amerika’dan çok fazla beni sevenler var ve bu beni çok büyülüyor, dünyanın farklı yerlerinde yaşayan insanların benden haberlerinin olması ve bu kadar sevmesi beni çok etkiliyor ve mutlu oluyorum, özel iletişim kurmuyorum fakat yorum ve beğenilere karşılık vermeyi atlamıyorum, bir adım atmazsam saygısızlık yaparım gibi hissediyorum sanırım.

W.S.: Çekimler olmadığı zamanlarda daha çok nelerle ilgileniyorsunuz?
T.T.: Çok fazla film, dizi ve belgesel izliyorum. Youtube da takip ettiğim bazı kanallar var, onları izlemeyi çok seviyorum. Meditasyon ve pilatesi atlamak istemiyorum bu aralar yüz yogasına sardım ve yapmayı en çok sevdiğim şey ise yemek yapmak, bayılıyorum güzel yemekler yapıp, denemeye ve sevdiklerime yedirmeye.

W.S.: Kendinizi geliştirmek adına binicilik gibi eğitimler aldığınızı biliyoruz. Almayı istediğiniz ya da aldığınız başka eğitimler var mı?
T.T.: Yeniliklere, öğrenmeye o kadar açım ki. Meraktan çatlayan küçük çocuklar gibiyim, bazı insanlar bunu maymun iştahlı diye yorumluyor ama değil, önüme geleni deneyimlemek ve öğrenmek istiyorum, at binmeyi geliştiriyorum, bu ara okçuluğa merak sardım, poligonda atış yapmayı çok seviyorum atış eğitimi de aldım, pole dans ile bir uğraşasım var bu yıl bakalım beni hangi yenilikler bekliyor ben de emin olamıyorum açıkçası, hem böylesi daha heyecanlı.

W.S.: Oyunculuğunuzu beslemek adına neler yapıyorsunuz?

T.T.: Konservatuvar zamanında okuyamadığım oyunları okuyorum, daha farklı anlamlandırmaya çalışıyorum, çok fazla metot oyuncularının filmlerini izliyorum, durdurup defalarca başa alıyorum, oyuncu röportajlarını ve biyografilerini izliyorum, en son Michael Chekhov’un teknikleri üzerine bir tez okudum, Chekhov metodu hoşuma gidiyor.

W.S.: Kendinize özel güzellik ve bakım sırlarınız var mı?

T.T.: Cildim benim için çok önemli ama çok uğraşmam. Küçükken babam çok kızardı suratıma bir şey sürdüğümde ‘çok güzel cildin, bozacaksın’ derdi herhalde etkisinde kaldım, temizliyorum ve beğendiğim ürünlerle nemlendiriyorum, evde doğal ürünlerle maske yapıyorum, yumurtadan, pirinç unundan, seviyorum doğallığı ve doğadan gelen her şeyi, hatta yediğim-içtiğim çoğu şeyi suratıma sürerim domates, salatalık, kahve, yoğurt, bal, karpuz, mandalina (liste böyle gider) sürmüşlüğüm var.

W.S.: Sporla aranız nasıl? Düzenli spor yapmayı seviyor musunuz? Hangi sporları yapıyorsunuz?

T.T.: Spor yapmaya bayılıyorum, çok düzenli zamanlarımda oldu, salla pati yaptığımda oldu, başıma bir hoca olmadan yapamadığımı anladım artık hep özel hocayla devam ediyorum. En sevdiğim spor, oyun sporları yani toplanıp voleybol oynamaya, basketbol oynamaya bayılıyorum, çocukluğuma dönüyorum, geçen yaz çok fazla voleybol oynadık arkadaşlarımızla, mükemmel kardiyo oldu. Şu an yine deliler gibi pilates yapıyorum, sosyal medyadan paylaşıyorum, ilham olsun yapmaya üşenenlere.

W.S.: Modayla aranız nasıl. Kıyafet seçimlerinde nelere dikkat ediyorsunuz

T.T.: Modayla aram şöyle; aslında her şeyden haberim var ve takip ediyorum ama ayak uyduracağım diye de uğraşmıyorum çünkü moda çok hızlı değişen, dönüşen bir olgu takip edip uygulamak bence çok efor gerektiriyor o yüzden canım o gün ne giymek istiyorsa onu giyiyorum bazen kendi kendime bir parçayı bambaşka giyip değişik bir tarz da çıkarıyorum ortaya, bazen bir kolyeyi alnıma ya da saçlarıma takıyorum aksesuar olarak, bazen bir şalı bacağıma bağlıyorum yani benim modam ‘kafama eserse modası’

W.S.: 2021’i geride bıraktık. 2022 için hedefleriniz neler?

T.T.: İyi ki soruda 2021 nasıl geçti diye sormamışsınız, teşekkürler:) çünkü tek bir kelime dahi etmek istemiyorum. 2022 benim için yeniden başlayıp kendimi bulduğum kadınla dimdik durup, güzel şeyler için çabalama ve üretme yılı olsun istiyorum, yapamadıklarımı daha iyi daha güzel yapabileceğim, kendime daha çok şefkat duyduğum, tekamülüme yardım edebileceğim bir yıl olsun istiyorum.

W.S.: Favori tatil rotanız neresi? Huzur bulduğunuz o yeri bizime paylaşabilir misiniz?

T.T.: Kaş! Kaş! Kaş! Bayılıyorum Kaş’a umarım hayatımın yazlarının çoğu orada geçer. Hem antik hem mistik, mükemmel deniz ve yıldızlar… Lütfen bir kere Kaş’a gidip yıldızları izleyin, en çok huzur bulduğum şey buydu sanırım ikinci önerim ise Ölüdeniz’de bir iki gün kamp yapmak olurdu, gecenin ve suyun sakinliğini huzurunu size hiçbir dilde hiçbir kelime ile anlatamam. Akdeniz ve Ege, kalbim oralarda kaldı.

W.S.: Burçlara inanır mısınız? Burcunuz nedir? En iyi anlaştığınız burç hangisi?

T.T.: İnanmaz mıyım? Tabii ki inanırım. Astroloji herkesin kabul ettiği bir bilim olacak zaten Kova çağındayız huuuhuuu. Ben kova burcuyum ve garip bir haber daha yükselenim de kova… duble kovayım ve neredeyse tüm özelliklerini taşıyorum. En iyi anlaştığım burçlar kesinlikle terazi, yay, aslan

W.S.: Alışverişi sever misiniz? Alışverişlerinizi online mı yapıyorsunuz? Alışveriş yaparken hangi ürünleri tercih ediyorsunuz? (Kıyafet, makyaj malzemesi gibi)

T.T.: Alışverişi çok severim, bayılırım ama bir şeyi almaya mecburen gidiyorsam alışveriş merkezine hiç zevk almıyorum, en çok market ve kıyafet alışverişi yapmayı seviyorum ama market alışverişi beni çok daha heyecanlandırıyor, ev, yuva sıcaklığı hissediyorum, yapacağım yemekleri, hazırlayacağım kahvaltıları hayal ederek alıyorum, sebzeleri meyveleri seçmeye bayılıyorum. Şifalı doğal ürünleri görünce de aklım gidiyor, ‘o neye iyi geliyormuş?’, ‘bunu sürersek ne olur?’ gibi aktarlarda saatler geçirmişliğim vardır.