Varrier ile gençleşin
Varrier Clariant ve BioSpectrum, kozmetik endüstrisi için doğal aktif içerik maddeleri geliştirmek ve temin etmek üzere stratejik bir yatırım gerçekleştirdi. Bu işbirliği kapsamında UVB ışınlarının etkisini azaltan Varrier geliştirildi. İçerğinde dört doğal üzümsü meyve (berry) ekstresini bir araya getiren Varrier, UVB ışınlarının yol açtığı cilt hücresi ölümünü engelleme potansiyeline sahip inovatif bir ürün.
İstanbul, 2 Ekim 2017 Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre az miktarda ultraviyole ışını, insanlar için faydalı olmakla beraber vücudun D vitamini üretimi için gereklidir. UV ışınları ayrıca sedef, egzama, sarılık ve raşitizm gibi çeşitli hastalıkların tedavisinde de kullanılıyor. Ancak UV ışınlarına aşırı derecede maruz kalmak ciddi riskler doğurabileceği için WHO, bu tür tedavilerin tıbbi gözetim altında gerçekleşmesi gerektiğinin altını çiziyor.
WHO, “UV güneş ışınlarına uzun süre maruz kalmak, ciltte, gözde ve bağışıklık sisteminde akut ve kronik etkilere yol açabilir” diye belirtiyor. Güneş yanıkları UV ışınlarına maruz kalmanın en akut etkisi olarak bilinse de uzun vadede UV ışınlarının “cilt hücrelerinde, lifli dokuda ve kan damarlarında dejeneratif değişiklikler yaratarak erken yaşlanmaya, fotodermatoz ve aktinik keratoza neden olduğu” da bilinmektedir.
Güneş kremi sektöründeki güçlü büyüme
Bu endişeler, küresel güneş kremi içerik maddeler pazarının ciddi bir büyüme kaydetmesinde etkili oluyor. Araştırma şirketi Euromonitor International’ın tahminlerine göre güneş kremi içerik maddeler pazarının 2020’ye kadar üçte bir oranında büyüme kaydederek 40.000 tona ulaşması bekleniyor. Bugün bu ürünleri kullanan tüketiciler, UV ışınları, kirlilik, kızılötesi ve mavi ışık dahil olmak üzere her türlü olumsuz çevre etkisinden korunmayı amaçlıyor.
Bu durum, ürünlerin daha yüksek bir güneş koruma faktörü (SPF) ile formüle edilmesini gerektiriyor. Bu da genellikle daha fazla UV filtresi, serbest radikal temizleyiciler rolü üstlenecek antioksidanlar, bitkisel özler ve cildi koruması için film yapıcı polimerler kullanılması anlamına geliyor.
Tüketiciler, ayrıca duyusal talepler açısından, spor veya su aktiviteleri sırasında daha uzun süre koruma sağlayacak, yapış yapış olmayan, daha hafif dokular istiyor. Sonuç olarak, güneş koruma segmentine yönelik bu tür ürünlerin üreticileri, hummalı bir şekilde yeni sentetik polimerler ve daha hafif emoliyanlar geliştirmek için çalışıyor.
Merkezi İsviçre’nin Muttenz kentinde bulunan özel kimyasallar tedarikçisi Clariant International AG – Güney Koreli ortağı BioSpectrum Inc. ile beraber – bu çalışmalarda en ön sıralarda yer alıyor. Mayıs 2016’da Clariant, BioSpectrum’la beraber, kozmetik endüstrisi için doğal aktif içerik maddeleri geliştirmek ve temin etmek üzere stratejik bir yatırım gerçekleştirdi. Her iki şirketin de kimyagerleri, bilim insanları ve araştırmacıları, makul oranda ultraviyole ışınlarının faydasının farkında. Ama çok fazla UV’ye maruz kalmanın potansiyel negatif etkilerinin de tamamen bilincindeler.
Güneşten gelen ultraviyole ışınlar, cildin en büyük düşmanlarından biridir. Bu ışınıma çok fazla maruz kalmak, cilt hücrelerinin ölmesine yol açarak bazı sitokinlerin açığa çıkmasını kolaylaştırabilir ve bu da cilt tahrişini tetikleyebilir. Bu tür bir maruz kalmanın daha az bilinen bir başka sonucu da cildin günlük rutin döngüsünün deregülasyonuna sebep olabilmesidir.
“Beden saatimizin” bozulması
İnsanlar, ne zaman uyuyacağımızı ve ne zaman uyanacağımızı söyleyen, yaklaşık 24 saatlik bir biyolojik saate sahiptir. Günlük vücut ritminin ayarlanmasında genler önemli bir rol oynar:
• Sabah genleri – Per ve Cry’ın ifade seviyeleri, gündüz aktiviteleri sırasında artar. Per, Cry ile bir heterodimer oluşturur ve Clock/Bmal kompleksini baskılamak için harekete geçer.
• Gece genleri – Clock/Bmal kompleksi, aydınlık evrelerde Per/Cry kompleksini aktive eder ve daha sonra Per/Cry kompleksi karanlık evreler sırasında yer değiştirerek çekirdeğe girer ve Clock/Bmal kompleksini baskılar.
Günlük rutin döngü, yani iç saatimiz, cildimize gündüz mü gece mi olduğunu söyler ve bu da cildin belli bir zamanda ne yapması gerektiğini (örneğin molekülleri sentezlemek) anlamasına yardımcı olur. UV ışınları tarafından bozulmaya uğradığında, günlük rutin döngünün düzeni bozulur ve genler artık iyi ifade edilmez, bu da cildin hızlı yaşlanmaya karşı çok daha hassas ve yatkın hale gelmesine neden olur.
Üzümsü meyve (berry) ekstreleri önemli bir rol oynuyor
BioSpectrum, özel içerik maddelerinin büyük bölümünü, özellikle volkanik patlama sonucunda 1800’den fazla bitki türünün ortaya çıktığı Güney Kore’deki Jeju Adasında bulunan egzotik Asya bitkilerinden sağlanan doğal ürünlerden ve ekstrelerden elde ediyor. Aile şirketi BioSpectrum, UV etkisiyle ilgili yukarıda bahsedilen sorunların ele alınmasına yardımcı olmak için, Varrier’de kullanılan ve dört doğal üzümsü meyve (berry) ekstresini birleştiren aktif içerik maddelerini geliştirdi:
• Çilek: Fragaria chiloensis meyve ekstresi
• Diken üzümü: Berberis vulgaris kök ekstresi
• Kara Dut: Morus nigra meyve ekstresi
• Goji: Lycium chinense meyve ekstresi
Tüm bu maddeler, günlük döngünün ve ultraviyole B ışınlarıyla ilişkili yıkıcı etkilerin kontrolünde önemli bir rol oynuyor. Klinik çalışmalar, ürünün sadece iki haftada inanılmaz bir kırışıklık giderici etkiye ve dört hafta sonra ise daha da iyi bir etkiye sahip olduğunu gösteriyor.
Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Endüstriyel ve Tüketici Özel Ürünleri (ICS) İş Birimi Kişisel Bakım Teknik Uygulama Müdürü Sanem Yurt şunları söyledi: “Testler, Varrier’in, UVB ışınlarının yol açtığı cilt hücresi ölümünü engelleme potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor. Varrier’in irritasyon önleme özelliğini teyit etmek için IL-6 sitokin sentezini ve ürünün cilt hasarını ne kadar iyi engelleyeceğini değerlendirmek için de antioksidan özelliklerini ölçtük. Her ikisinin de son derece etkili olduğu ortaya çıktı.”
Olumlu klinik test sonuçları
Güney Kore’deki klinik çalışmaya 51 yaşındaki (+/-4,6 yaş) 31 kadın gönüllü katıldı. Bu denekler, dört hafta boyunca her gün yüzlerine %2 Varrier içeren bir bakım uyguladı. Ardından araştırmacılar, 3 boyutlu cilt görüntüleme sistemini kullanarak, deneklerin yüzündeki kaz ayağı kırışıklıklarını görsel olarak değerlendirdiler. Tüm kırışıklık parametrelerinin, sadece iki haftalık kullanımın ardından yaklaşık %6 oranında, dört haftanın ardından ise yaklaşık %10 oranında düştüğü gözlendi.
Varrier’de kullanılan çeşitli üzümsü meyve (berry) ekstreleri bu çözüme nasıl katkıda bulunuyor?
• Çilek, C vitamini kaynağıdır, besinsel lif içerir ve ciltteki fazla sebumun giderilmesini sağlayan asidik bir yapıya sahiptir;
• Diken üzümü, homeopatide yaygın olarak kullanılır, mantar önleyici, anti-bakteriyel ve anti-inflamatuar özellikler sunar ve vücudun bağışıklık gücünü geliştirmeye yardımcı olur;
• Kara Dut, cilt beyazlatma, antioksidan etki, yaşlanmayı geciktirme, kırışıklık önleme ve bağışıklık sistemini geliştirme dahil olmak üzere pek çok güçlü özelliğe sahiptir. Antosiyanin, K+, Ca2+ ve C vitamini dahil olmak üzere besin değeri açısından zengindir ve üzümden 22 kat, kara fasulyeden ise 10 kat daha fazla antosiyanin içerir;
• Goji, 22 mineral ve 11 amino aside sahiptir, antioksidan, B1, B2, B6 ve E vitaminleri açısından zengindir, bitki bazlı doğal protein ve demir kaynağıdır, beta karoten değeri yüksektir ve yaşlanmayı geciktirici büyüme hormonunun salgılanmasını stimüle eder. Ayrıca cilt inflamasyonunun tedavisinde kullanılır ve yorgunluk ve bitkinliğin önlenmesine yardımcı olur.
BioSpectrum ve Clariant Aktif İçerik Maddeleri beraber çalışarak, günlük döngü koruyucusu Varrier’le bu güçlü doğal bileşenleri bir araya getiriyor ve aşırı UVB etkisiyle ilgili sorunları çözmeye yardımcı olabilecek, faydalı bir kokteyl sunuyor.