Yedi yaşındaki yeğenim Yiğit, tam bir Lego tutkunu olduğu için aldığım cevap karşısında şaşırmadım ve geçtiğimiz hafta sonunu onunla birlikte Legoland’de geçirmeye karar verdim. Dünyadaki örnekleri hakkında fikir sahibi olduğum Legoland’e giderken itiraf etmeliyim ki ben de heyecanlıydım.

Forum İstanbul’da kapılarını ziyaretçileri için açan Legoland’e vardığımızda önümüzde uzun bir kuyruk vardı. Çocuklar içeriye girmek için büyük bir heyecan yaşıyorlardı. Legoland’in fabrika turuyla –tur rehberliğini Profesör Brick-a-Brack yapıyor- gezimiz başlamıştı. Sanal fabrika turunda Lego parçalarının üretim aşaması hakkında sevimli görüntüleri izleyen minikler, bu üretim aşamasına dahil de olabiliyorlar. Ekranın önündeki düğmelere basarak Lego parçalarını bir araya getiriyorlar.

Yaşasın, prensesi kurtardık!

Sanal fabrika turundan sonra rotamızın ‘Krallık Macerası Lazer Oyunu’ olduğunu öğrendik. Üstelik bir görevimiz vardı: Prensesi kurtarmak! Zorlu bir tüneli geçerek, prensesi özgürlüğüne kavuşturmamız gerekiyordu. Dört kişilik arabalardan birine atladık, emniyet kemerimizi bağladık ve lazer silahlarımızı kuşandık. Artık hazırdık! Aklımızda hiçbir soru işareti yoktu çünkü LEGOLAND® Discovery Centre İstanbul’un ekibi oyunu bize detaylı bir şekilde anlatmışlardı. Lazer silahlarıyla kötü adamları vurduk, puanlarımızı topladık ve tabii ki prensesi kurtardık. Büyükten küçüğe herkesin eğlenebileceği bu oyunda heyecanlı dakikalar yaşayacağınızdan eminim.

Miniland: Legolardan yapılmış minik bir dünya

Eğlenceli bir maceranın sonrasında yeni bir kapı açtık ve Miniland’e ulaştık. Miniland’de önce İstanbul simgeleri bizi karşıladı. Galata Kulesi, Ayasofya, Sultan Ahmet Camii, Topkapı Sarayı, Boğaz Köprüsü gibi önemli yapıların Legoları adeta birer sanat eseri gibiydi. Miniland’deki simgeleri inceleyen miniklere sorular da hazırlanmıştı. Karşılaştıkları yapıyla ilgili olan soruların tam üç şıkkı bulunuyor. Doğru cevabı verdiğinizi zaten düğmelerin sesi sayesinde anlayabiliyorsunuz. Ayrıca mini bir tünelden geçerek bu yapıları daha iyi inceleme fırsatıyla karşılaşan çocuklar, bir anda kendilerini Galata Kulesi’nin yanında bulmanın da heyecanını yaşıyorlar.

Ardı ardına 4D sinema keyfi

Eğer çocuğunuz tam bir çizgi film ve animasyon tutkunu ise ücreti girişe dahil olan -tüm aktiviteler gibi- 4D sinema salonunda çok eğleneceksiniz demektir. Şimdiki çocuklar çok şanslı dedirtecek bir deneyim çünkü bu. Tabii çocuğunuz küçükse ve yağmur, kar ve rüzgar gibi efektlerden hoşlanmayabilirse salondan hemen çıkma gibi bir alternatifiniz de mevcut. Zaten film başlamadan bu uyarı, LEGOLAND® Discovery Centre İstanbul ekibi tarafından yapılıyor.

Legoların maceralarını 20’şer dakikalık filmlerle izleyen minikler, çoğu zaman elleriyle karakterleri yakalamaya çalışırlarken çok sevimliydiler. Yağmur, kar ve rüzgar efektleri ise hiçbirini rahatsız etmedi, aksine çeşitli yaş grubundaki minikler, bu efektler sayesinde oldukça eğlendiler.

Siz de çocuğunuz veya benim gibi minik bir yakınınızla hafta sonunuza renk katmak istiyorsanız rotanızı Legoland’e çevirmeye ne dersiniz?