” 3 Mart Dünya Dünya Kulak ve İşitme Günü sebebi ile Signia İşitme Cihazları Ürün Müdür Uzm. Ody. Ahmet Ovacık konuğumuz oldu.”
Röportaj: Ecem Saral Fotoğraf: Ömrüm Tolga Çolak
Women’s Style Türkiye: Şirketinizden biraz bahseder misiniz?
Ahmet Ovacık: Signia işitme cihazlarının kökleri, Werner von Siemens’in işitme kaybı olan kişilerin, telefon konuşmalarını anlamakta güçlük çektiğini fark ettikten sonra, telefon alıcısı geliştirdiği 1878 yılına kadar uzanıyor. Bu temelden inşa edilen şirketimiz, girişimcilik ruhu, cesaret, empati ve işitme kayıplı bireylere yardım etme arzusu içerisindedir. 2015 yılına kadar Siemens markası altında işitme çözümleri üreten şirketimiz 2015 yılında Sivantos, Inc. tarafından satın alındı ve bu tarihten itibaren Signia markası ile faaliyet göstermeye başladı. Signia işitme cihazları, Siemens markasından gelen 143 yıllık köklü bir şirket alt yapısı ve geçmişine sahiptir. Signia işitme cihazları Türkiye’de bir aracı kullanmadan kendisi faaliyet göstermektedir. Şirketimiz çatısı altında Signia markasının yanı sıra Rexton, Audio Service ve A&M markaları da bulunmaktadır.
W.S.: Sizi diğer markalardan ayıran özellikler nelerdir?
A.O.: Signia markası, akıllı teknoloji kullanımı, yenilikçi tasarımı, şarj edilebilirlik, çınlama çözümleri, TeleSağlık çözümleri bakımından rakiplerinden ayrılmaktadır. OVP olarak adlandırdığımız kullanıcının sesini tanıma özelliği, Tinnitus Notch Terapi özelliği, maske modu, sadece Signia markasında bulunmaktadır. Diğer markalarda 2-3 yıldır bulunan şarj edilebilirlik özelliği 10 yılı aşkın süredir markamızda mevcuttur. İşitme kaybı olan bireyler işitme cihazlarının görünmesinden kaygı duymaktalar, Styletto ve Silk Active modellerimiz işitme cihazı olmalarına rağmen yenilikçi ve modern tasarımları ile işitme cihazı görünümünden ayrılmakta, bu da işitme kayıplı bireyler tarafından memnuniyetle karşılanmaktadır. Covid 19 sebebiyle yaşantımıza giren maske kullanımı, işitme kayıplı bireylerin konuşulanları anlamalarını çok zorlaştırdı, sadece Signia markasında bulunan maske modu sayesinde Signia kullanıcıları maskenin getirdiği zorlukları yaşamamaktadırlar. Akıllı telefon uygulaması ile işitme cihazının bireysel olarak ayarlanabilme özelliği olan Signia Asistan özelliği yine sadece bizim markamızda bulunmaktadır. Motion SP X modelimiz, kendi grubunda tek şarj olabilen cihaz olmakla kalmayıp, tek şarj ile 61 saatlik kullanım süresi ile şarj olan cihazlarda, en yakın takipçisinden 2 katı fazla pil ömrü sunmaktadır.
” Görmemek eşyadan ayırır, işitmemek ise insandan ayırır”
W.S.: Ülkemizde işitme cihazlarına erişim kolay mı yoksa SGK ve özel sigortalar açısından ödeme için istenen şartlar zor mu?
A.O.: Ülkemizde işitme cihazına erişim zor olmamakla birlikte, işitme cihazı kullanım bilinci maalesef istediğimiz seviyede değil. Nüfus olarak neredeyse aynı olduğumuz Almanya’da işitme cihazı kullanım oranı ülkemizin 10 katı. SGK işitme cihazı alacaklara bir katkı payı ödemektedir, bu şekilde işitme cihazına erişimi kolaylaştırmaktadır. Özel sigortalar, farklılık göstermekle birlikte SGK’ya göre daha fazla katkı payı vermekteler. Gerek SGK’da, gerekse özel sigortalarda bu katkı payını almak zor değil, bizim karşılaştığımız en büyük zorluk işitme cihazına karşı gösterilen olumsuz tutum. Hafif derecede işitme kaybı olan bireylerin %10’u, orta ve ileri derecede işitme kaybı olan bireylerin sadece %50’si işitme cihazı kullanıyor. Toplumun işitme cihazı konusunda daha fazla bilinçlendirilmesi gerekiyor.
W.S.: İşitme cihazlarının en çok talep edildiği bölge ve yaş aralığı nedir?
A.O.: Sanayileşmenin yoğun olduğu bölgelerde sonradan gelişen işitme kayıpları, akraba evliliklerinin yoğun olduğu bölgelerde ise genetik işitme kayıpları, diğer bölgelere oranla daha fazla. Büyük şehirlerde, ülkemizin batı bölgesinde, işitme cihazı kullanım oranı diğer bölgelere oranla daha fazla. Şehir merkezinde yaşayan kişilerin cihaz kullanım oranı da ilçe ve köylere oranla daha yüksek. 65-75 yaş üzeri nüfusun yaklaşık %35’i, 75 yaş üzeri nüfusun ise %50’si işitme kayıplı, toplam nüfustaki oranın ise %15 olduğunu biliyoruz. İşitme cihazı kullanan bireylerin yaklaşık %70’i yaşlı grup, %30’u ise çocuk, genç ve orta yaş grubundan oluşuyor.
W.S.: İşitme cihazları da teknolojik yeniliklere ayak uydurdu mu? Akıllı telefonla entegre çalışıyorlar mı? Ne gibi özellikler sunuyorlar?
A.O.: Tüm sektörlerde olduğu gibi işitme sektörü de akıllı teknolojiye ayak uydurdu. Signia işitme cihazları, 2013 yılından itibaren akıllı telefonlar üzerinden kumanda edilebiliyor, bunu hem Bluetooth’la hem de yüksek frekans ses üreten Signia App ile yapabiliyoruz. Yüksek frekans ses ile kumanda edilebilme özelliği sadece Signia markasında mevcut. Günümüzde işitme cihazları akıllı telefonlar üzerinden kumanda edilebiliyor, doğrudan ses aktarımı yapabiliyor, işitme sağlığı uzmanı ile bağlantı kurup internet üzerinden ayar yapılabilmesine olanak sağlıyor. Yapay zeka teknolojisi ile elde ettiğimiz verileri cihaz kullanıcılarının ihtiyaçlarını çözümleyecek şekilde kullanabiliyoruz.
İşitme sektöründe ilk defa Signia işitme cihazları tarafından geliştirilen Tele Sağlık hizmeti günümüzde neredeyse tüm markalar tarafından kullanılmaktadır.
W.S.: Bir cihazın ortalama ömrü ne kadardır?
A.O.: İşitme cihazlarının garantisi 2 yıl olmakla beraber, ortalama kullanım ömrü yaklaşık 5 yıldır. İşitme cihazlarının temizlik ve bakımları düzgün yapıldığında bu süre daha da uzayabilmektedir.
W.S.: Şirketiniz sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyor mu?
A.O.: Gerek kendimiz, gerekse çeşitli dernek, vakıf ve STK’lar vasıtası ile bir çok sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştirdik. Bu projeler daha çok işitme kaybı ile ilgili olup, cihaz erişiminde ekonomik zorluk içinde bulunan işitme kayıplı çocuklara cihaz bağışı şeklinde gerçekleşti. Cihaz bağışının yanı sıra Odyoloji alanında eğitim gören, lisans ve ön lisans öğrencilerine burs verdik. Toplumun işitme kaybına karşı bilinçlenmesi için yürüttüğümüz projeler de olduğunu belirtmek isterim.
W.S.: Dünya Kulak ve İşitme Günü özelinde nasıl farkındalık yaratmak gerekir?
A.O.: Gözlük kullanmak nasıl toplum tarafından normal karşılanıyor ise, işitme cihazının da normal karşılanmasını sağlayacak projeler yapmalıyız. İşitme kayıplı bireyler için kamu kurum ve kuruluşlarına ait binalar gerekli donanımlara sahip olmalı ve işitme kayıplı bireylerin bu hizmetlere erişimi kolaylaştırılmalı. İşitme kaybı ve işitme kaybı gibi yaşantımızı derinden etkileyen diğer engellere karşı bilinçlendirme yılın tamamına yayılmalı ve Milli Eğitimin bir parçası olmalıdır. Dernek, vakıf ve STK’lar toplumun tamamına ulaşmakta yetersiz kaldığı için devlet ve devlet organları toplumu doğrudan bilinçlendirmelidir.
W.S.: İşitme cihazı kullanımında aşmakta zorlandığınız engeller neler?
A.O.: İşitme kaybı olan bireyler yanlış tutum ve yönlendirmeler ile sadece bir kulaklarında işitme cihazı kullanıyorlar. İki taraflı işitme kaybı olan bireylerden sadece %20’si her iki kulağında işitme cihazı kullanıyor. Merkezi işitme sistemi her iki kulaktan gelen sesleri işlemleme üzerine kurulu bir sistem, dolayısıyla her iki kulaktan ses girişi sağlayamaz isek işitme ve buna bağlı becerilerimizde gerilemeler gerçekleşiyor. İşitme kaybından şüphelenen bireyler, işitme kaybı şikayetinin başlamasından ortalama 10 yıl sonra işitme cihazı kullanmaya başlıyorlar. İşitme cihazı kullanmayı ne kadar ötelersek cihazdan fayda görme oranı da düşmeye başlıyor. İşitme kaybı yaşayan bireyler tanı konulur konulmaz her iki kulağında da işitme cihazı kullanmaya başlamalıdır.
W.S.: Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
A.O.: Görmemek eşyadan ayırır, işitmemek ise insandan ayırır, 3 Mart, Alexander Graham Bell’in doğum günü olması sebebi ile Dünya Kulak ve İşitme Günü olarak kutlanmaya başladı. Yeni doğan ve okul öncesi işitme taramaları sayesinde, çocukluk çağında gerçekleşen işitme kayıplarını tanılamakta ülkemiz iyi bir konumda, ancak yaşlı bireylerde böyle bir tarama henüz mevcut değil. Bu röportaj vasıtası ile ulaşabildiğimiz 60 yaş ve üzeri bireylerden, düzenli olarak yılda bir defa işitme testi yaptırmalarını ve eğer işitme kayıpları var ise bir an önce cihazlanmaları gerektiğine dikkat çekmek istiyoruz. Bu özel günde, sesimizi duyurma olanağı verdiği için Women’s Style dergisine çok teşekkür ederiz.
