Sağlık turizminin önemli bir parçası olan saç ekimi konusunda ülkemiz artık dünya çapında bir üne kavuştu. Bizde konu hakkında araştırma yaparken karşımıza hep bir isim çıktı; Serkan Aydın. Gerek enerjisi, gerek yaptığı saç ekimleriyle elde ettiği sonuçlar gerekse de etrafına yaydığı pozitif enerji ile geniş bir hayran kitlesi bulunan Arenamed Genel Koordinatörü Serkan Aydın ülkemizde son kel kişiyi de saç ekimi yapana kadar emekli olmayı düşünmüyor.

 

“TÜRKİYE’DE KİMSEYİ KEL BIRAKMAYACAĞIM”

Röportaj: Ecem Saral @eechemmm
Fotoğraf: Tunca Sarışen @tuncasarisen
Styling: Sıla Demir @sila.pale
Makyaj&Saç: Mesut Özuzun @mesut.ozuzun
Makyaj&Saç: Burak Aydın @burak.mert.aydnn
Mekan: Motto 11 Photo & Film Production @motto11production

W.S: Çok çalıştığınızı ve bu nedenle sosyal hayatınızın da neredeyse olmadığını bizzat gördüm:) Bu kadar çalışmaktan yorulmuyor musunuz?
S.A: Ben çalıştıkça mutlu olan ve enerjisi artan bir insanım. Yeter ki yapacak işimiz olsun. Bu kadar çok çalışıyorsam demek ki işimizi iyi yapıyoruz ki insanlar bizi tercih ediyor diye düşünüyorum ve bu şekilde motive oluyorum. Evet bu çalışmalar nedeniyle kendime sosyalleşme anlamında çok vakit ayıramıyorum ama bu sefer de beni seven dostlarım buraya gelip beni ziyaret ediyor ve hasret gideriyoruz.

W.S: O halde modayı da pek yakından takip etmiyorsunuzdur!
S.A: Aslında modayı yakından takip ederim ama işim gereği üzerinde üniformam olduğu için çok fazla insanlar beni çalışırken farklı kıyafetle görmüyor. Şahsi tercihim olarak takım elbiseyi çok severim, ayrıca casual tarzı kendime yakın bulurum. Marka konusunda biraz seçiciyim; kaliteli iş yaptığım için giyim konusunda da tercihlerim genellikle ünlü markalardan yana oluyor.

W.S: İşiniz gereği teknolojiye de ayak uydurmak zorundasınız değil mi?
S.A: Elbette dijitalleşen dünyada biz de bu değişikliklere kayıtsız kalamıyoruz. Örneğin saç ekim konusunda dünyada bir yenilik çıktığında hemen onu araştırıyorum, yeni teçhizatlar üretildiğinde gerekiyorsa temin ediyoruz. Sonuçta bu sektörde liderlik hedefleyen bizler için kendinizi geliştirmek çok önemli. İş bazen öyle bir noktaya geliyor ki bu teknoloji merakı nedeniyle en son çıkan akıllı telefonları, bilgisayarları vb. aletleri de temin ediyoruz ki Z kuşağı ile de iletişimimizde bir aksaklık olmasın.

W.S: Oldukça gençsiniz. Z kuşağı ile bir sıkıntı yaşamazsınız bence…
S.A: Ben 38 yaşındayım. Yaşım itibariyle hem X hem Y hem de Z kuşağı ile sorunsuz iletişim kurabiliyorum. Bizim işimiz iletişime dayalı olduğu için herkesle gerekli konuşmaları yapabilmeliyim; her türlü soruya cevap verebilmeliyiz. Bir insan için saç ekimine karar vermek çok kolay alınabilecek bir karar değil. Size güvenmesi lazım, ona güven vermeniz lazım, ikna edici olmanız lazım ve en önemlisi iyi bir referansınız olmalı. Tüm bunlar bir araya geldiğinde karşınızdaki kişi kaç yaşında olursa olsun size güveniyor ve bu operasyonu yaptırıyor.

W.S: Erkekler neden saçlarına bu kadar değer veriyor?
S.A: Aslında bunu erkekler özeline indirmemek lazım. Son dönemde kadınların da saç ekimine yoğun bir ilgisi var. Gerek stres, gerek beslenme alışkanlıkları gerekse de dış etkenler gibi pek çok faktör son dönemde saç dökülme sayılarının artmasına neden oldu. Bu yüzden de kadın-erkek pek çok kişi saç ekimini tercih eder hale geldi. Saç ekimi aslında sizin özgüveninizi artıran bir işlem olduğu için bu işlemi yaptıranların büyük çoğunluğu kısa süre içinde işlerinde hedeflediği terfiyi alıyor, hoşlandığı kıza açılıyor veya eşiyle sorunu varsa düzeltiyor. Pek çok sebepten ötürü insanlar saç ekimi yaptırıyor.

W.S: Eskiye kıyasla günümüzdeki saç ekim tekniklerini kıyaslar mısınız?
S.A: 15 yıl önce FUT yöntemi vardır. Bu yöntem daha cerrahi bir operasyondur. FUT yönteminde deri parçası alınıp ufak ufak parçalar halinde ekim yapılıyordu. Zor bir yöntemdi. Bu işlem daha kısa sürüyordu. Ama daha ağrılı, daha zahmetli ve ömür boyu kalacak bir şerit izi bakıyordu. Bu son tekniklerde böyle bir şey yok. Son teknik FUE yöntemidir. Kökleri mikro motor yardımıyla alıyoruz. İşlem daha konforlu oluyor. Sayı olarak daha çok alıyoruz. Hastanın yapısıyla işlem ortalama 6 – 8 saat arasında değişmektedir. Bu anlamda da benim 12 bin üzeri greft çalışmasında 4 – 5 tane dünya rekorum var.

W.S: Merkezinizin diğer saç ekim merkezlerinden farkı nedir?
S.A: Biz, hep benim yetiştirdiğim kişilerle çalışıyoruz. Bana dışarıdan gelen yetişmiş kişiyle saç ekimi yapamam. Yüksek sayılı greftler takım işidir. Bunlar, takımın devamlılığı ve istikrarlı oluşu bir noktadan sonra başarıyı getiriyor. Çoğu merkezde günübirlik hemşireler çalışıyorken bizde öyle bir şey yoktur. En yeni başlayan 4 yıl olmuştur. Ekibimiz 80 kişilik.

W.S: Ülkemizde saç ekiminin en çok yapıldığı yaş aralığı nedir?
S.A: 20 yaşından 77 yaşına kadar hastam var. Cahit Berkay 74 yaşındaydı ben onun saçını ektiğimde. Özellikle yurt dışından gelen yüksek yaş grubu hastalarımız oluyor. 19 – 20, 45- 50 yaş arası ya da 25-50 yaş arası çok hastalarımız oluyor. Dünyanın her yerinden gelen hastalarımız var. Brezilya, Amerika, Almanya’da zaten yerimiz var. Daha çok Avrupa ve Amerika kıtasından gelen hastalarımız oluyor. Son dönemde Kazakistan ve Rusya da başladı.

W.S: Kişinin donör alanı yeterli değilse, vücut kıllarından ekim yapılabilir mi?
S.A: Evet ekim yapılabilir. Sakaldan yapılırsa başarı oranı daha yüksektir. Vücut kıllarından ve sakaldan ekim yapıyoruz.

W.S: Saç ekimi kime yapılmaz?
S.A: Tıbbi olarak herhangi bir rahatsızlığı varsa, o branşın doktoru izin vermiyorsa yapılmaz. Kalp ameliyatı olmuş kişilerde ya da büyük organ nakli olmuş kişilerde doktorun izni olmadan biz kesinlikle işlem yapmıyoruz.

W.S: Operasyon yapıldıktan sonra nelere dikkat edilmesi gerekiyor?
S.A: Yapıldıktan sonra doktorun söylediği talimatlara uyması gerekiyor. İlaçlarını kullanmalı, kafasına herhangi bir darbe aldırmamalı, ekim ve donör alanı çok taze olduğu için yerinden çıkma ihtimali olabilir. Bu da tabii o bölgede saç çıkmaması demektir. Bununla birlikte kontrollerine ve ilk 9 gün saç yıkamalarına dikkat edecek. 9. gün kabukları alıyoruz. Düzenli olarak ayda 1 PRP işlemi yapılmasını tavsiye ediyoruz.

WS: Ekimden sonra uyku konusunda nelere dikkat etmek gerekiyor?
S.A: İlk bir kaç gün donör alan üzerine yatmak gerek. Çünkü ekilmiş olan tarafı korumak önemli. Sırt üstü yatar vaziyette, donör alan yastığa gelecek şekilde uzanıyorsunuz. Boyun ile alakalı olarak rahat edemeyen ya da daha rahat yatmak isteyenler için boyun yastığı kullanıyor. Ya da bir havluyu katlayarak donör alanı yukarıda tutmak gerekiyor. Yüz üstü yatışı tavsiye etmiyoruz çünkü yüz üstü yattığınız zaman ekilmiş olan köklere yastığa sürtmeden yada dokunmadan dolayı zarar verebilirsiniz. Ayrıca başınıza operasyondan dolayı bir anestezik sıvı enjekte ediliyor. Bu sıvı operasyonu takiben bir kaç gün boyunca kafanızdan terleme, tuvalet yoluyla ve donör kısımdan yavaş yavaş vücuttan dışarı atılıyor. İlk bir kaç gün yüz üstü yatmanız bu sıvının atılmasını zorlaştırabilir.

W.S: Kadınlarda saç ekimi hangi durumlarda yapılır?
S.A: Kadınlarda son dönemde çok fazla talep var. Özellikle kadınları kellik olarak düşünmeyin; doğuştan alın kısmı geniş bayanlarda alın daraltma işlemi yapıyoruz. Ön taraftan aşağıya çekiyoruz. Ve bunu saçı kesmeden yapıyoruz. Çok ünlü kişiler de var hastalarımızın arasında  Damla Ekmekçioğlu onlardan birisi; onunki en iyi sonuç aldığımız operasyondur.

W.S: Saçlarını kestirmek istemeyenler için saç ekimi yapmak mümkün mü?
S.A: Evet mümkün. Birçok ünlü kişilere bu şekilde ekim yapıyoruz. Oktay Kaynarca gibi göz önünde olan kişilerle bu şekilde çalışma yaptık. Tepe bölgesinde açıklık çoksa saçı kesiyoruz. Ama ön bölgede ise kesmeden kurtardığımız birçok vaka oluyor. İşlemlerimizi ve bizi biliyorlar.

W.S: Sizin için ünlülerin saç ekim uzmanı diyebilir miyiz?
S.A: Evet ünlüler bizi tercih ediyorlar ve bundan dolayı çok mutluyuzJ Çok gelen hastamız oluyor tanıdık kişilerden. Amerika’dan ünlü rap şarkıcıları, dizi oyuncuları, futbolcular gibi göz önünde olan inşalar tarafından da sıklıkla tercih ediliyoruz.

W.S: Ekilen saçların çıkma süresi nedir?
S.A: Ekimden sonra, kabukları temizledikten sonra saçta yoğun bir görüntü olur. 25. günde şok dökülme başlar. 10 günde tamamen gider hepsi. Dökülmeyen ekilmiş saç çok azdır. 3. ayda saçlar çıkmaya başlar. 8. ve 9. ayda ciddi bir değişiklik olur. Bu durum 1 yıl devam eder. Tepe bölgesinde ise gelişim 1 buçuk yıla kadar devam eder; çünkü oradaki doku yapısı biraz daha farklıdır.

W.S: Saç ekimi için ortalama fiyatlarınızdan bahseder misiniz?
S.A: İşlem boyutuna göre değişiyor. Bu nedenle kesin bir rakam vermek doğru olmaz. Az greft sayılı bir operasyonla 6-7 bin greftlik bir operasyonun maliyetleri elbette ki farklıdır. Bu nedenle de önce biz saç ekimi yaptırmayı düşünenleri kliniğimize davet ediyoruz, onları dinleyerek istediklerini anlayarak bir plan yapıyoruz ve buna göre de bir maliyet çıkıyor. Ancak şuna garanti verebilirim bizim bu kadar çok tercih edilmemizde yaptığımız işteki uzmanlığımızın yanında fiyatlarımızın uygunluğu da önemi bir etken.

W.S: Ülkemiz saç ekimi konusunda artık bir marka haline geldi. Bu sektörün büyüklüğü nedir ve neden Türkiye bu kadar popüler?
S.A: Ülkemizin Asya ve Avrupa’yı birleştirici coğrafi özelliği, Orta Doğu ve Arap ülkelerine yakın oluşu gibi sebeplerle birlikte bu konuda yetişmiş uzman kişi sayısının diğer pek çok ülkeden fazla oluşu sağlık turizmi ve saç ekimi konusunda Türkiye’nin tercih edilmesinde önemli bir etken. Ayrıca fiyatlarımız da dünya geneline göre daha düşük. Tüm bu nedenler birleşince özellikle saç ekimi konusunda en çok tercih edilen ülke olmamız sürpriz değil. Ayrıca özellikle saç ekiminin Türkiye’ye katkısı çok fazla. Yılda ortalama 500 bin kişinin ülkemize gelip saç ektirdiğini söyleyebiliriz. Yıllık 1,5 milyar lira ciroluk bir operasyon demektir bu.