Ünlü İlişki Koçu Seda Diker’e göre aşk aslında bir matematik işi… Bu çözüldüğü takdirde mutlu ilişkiler yaşanabileceğini söyleyen Seda Diker aşkın şifrelerini anlatıyor.

“Aşkın bir matematiği var. Örnek vermek gerekirse, bunu bir sarkaç gibi görebiliriz. Birbiriyle ilişkisi olan iki kişi hayal edin. Ebeveyn ve çocuk ilişkisi ‘hariç’, iki kişi arasında yaşananları bu şekilde değerlendirebilirsiniz.

Bu iki kişiyi karşılıklı hayal edin. Her ikisinin de bedeninin etrafında görünmeyen, yumurta büyüklüğünde bir manyetik alan var. Neden manyetik alan? Çünkü içinde bilinçaltından kaynaklı duygular, değersizlik, kaybetme korkusu gibi korkular, güvensizlik, çaresizlik, öfke, suçluluk, vicdan azabı gibi türev duygular ve günlük olaylar üzerinde ürettiğimiz düşünceler var.

Hem duygu hem de düşünce zıt kutupludur, bir elektrik akımı gibi hareket eder ve sonuç olarak manyetik bir alan oluşturur. Mıknatıs etkisi yaratır.

Sarkaç gibi düşün

İşte karşılıklı iki kişi, sanki iki tane yumurta gibi duruyorlar. Bu alanların içinde hem negatif hem de pozitif duygular var. Eğer bir taraf diğerine negatif duygu ya da düşünce ürettirirse, karşı taraftan pozitif duygu çalar. Birinin manyetik alanı şişer, diğerininki küçülür. Küçülen kişi zarara uğrar, kendini görünmez hisseder, güçsüzleşir. Diğeri ise parlar, çekici görünmeye başlar.

Eğer biri diğerine pozitif enerji veriyorsa, alan kişi bunu pozitif olarak yansıtmak zorunda. Eğer yansıtma yapmıyorsa, karşısındaki iyi niyetli kişiye zarar vermeye ve onun enerjisini çalmaya başlar. Yani birbirimizin alanından sürekli besleniyoruz. İşte bu beslenme sarkaca benzetilebilir.

Flörtte matematik

Şimdi bir sarkaç hayal edin. Eğer flört ediyorsanız ya da bir ilişkiniz varsa, pozitif duygu alış – verişinde eşitliği takip edin. Sürekli bir taraf şişerse, sarkaç bir tarafa doğru gider. Yükseldikçe gerilimi artar. Veren taraf acı çekmeye başlar. Görünmez olur. Tam o sırada, hemen pozitif duygu ve enerji akıtmayı kesin. Bu, odağınızı ondan ve ilişkiden çekerek kendinizi beslemek anlamına geliyor. Ama kendinizi kahretmeden ve üzülmeden, hatta mutlu ve huzurlu kalarak bunu yapın.

Bir anda sarkaç kendini bırakacak ve öbür tarafa doğru ne kadar çıktıysa, hızla diğer yönde yükselmeye başlayacaktır. Bu da karşı tarafın size doğru çekilmesini, ilgi göstermesini sağlar. Eğer yarı yolda müdahale eder de, beklentilere girerek ona akmaya başlarsanız, yine salınımı bozarsınız. Doğaya aykırı davranış olursunuz.”