Cilt gençleştirme, cilt yenileme ve cilt kalitesini artırma başta olmak üzere çatlakların, lekelerin ve izlerin giderilmesi amacıyla uygulanan mezoterapi, en popüler medikal kozmetik uygulamalar arasında yer alıyor. Mezoterapi kokteyllerinin içeriğindeki vitaminlerin, enzimlerin, hormonların, bitki özlerinin, amino asitlerin ve minerallerin vücudun birçok farklı bölgesine güvenle uygulanabileceğini belirten Medikal Estetik Hekimi Ferda Karataş, en popüler mezoterapi uygulamaları hakkında merak edilenlere yanıt niteliğinde bilgileri bizlerle paylaştı.

Paris Işıltısı ile Cilt Gençleşiyor

“En popüler anti aging uygulamaları arasında yer alan Paris Işıltısı, 18 yaş ve üzerindeki kadın ve erkeklere uygulanabiliyor” diyen Medikal Estetik Hekimi Ferda Karataş uygulama ile ilgili şu bilgileri aktardı: “Zaman ilerliyor, cilt bakımı süreçleri ne yazık ki ihmal ediliyor ve cilt yapısına özgü değişkenler de ciltte kuruma, hassasiyet, renk eşitsizlikleri ve kırışıklık gibi farklı sorunları gündeme getirebiliyor. İçeriğinde hyaluronik asit dahil olmak üzere 55 farklı bileşeni barındıran bu mezoterapi tedavisi yaşlanma belirtilerinin öncelikli olarak ortaya çıktığı yüz, boyun, dekolte ve el bölgelerine uygulanabilir. Cilt analizi yapıldıktan sonra micro enjeksiyon veya dermapen yolu ile cilde verilen faydalı bileşenler hem var olan hafif yaşlanma belirtilerin giderilmesini hem de yeni yaşlanma belirtilerinin gecikmesine destek olur.”

Saç Dökülmesine Karşı Saç Mezoterapisi

Dr. Ferda Karataş saç mezoterapisinin sıklıkla tercih edilen mezoterapi tedavileri arasında yer aldığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Saç dökülmesinin birçok nedeni var. Genetik başta olmak üzere, beslenme eksikliği, hormonal değişimler, kozmetik ürünlerin yersiz kullanılması, saç bakımının aksatılması, stres, yaşın ilerlemesi gibi nedenler saçlarda cansızlaşmaya, zayıflamaya ve en nihayetinde dökülmeye neden olabiliyor. Saçlarda dökülme tamamlanınca bu noktada en etkili tedavi yöntemi saç ekimi en son seçenek olarak elde olsada ekim sonrası dahi saçların düzenli olarak bakımının yapılması ile saçların sağlığını korumak olmazsa olmaz. Saçların canlandırılması, saç köklerinin beslenmesi, saçların gürleşmesi ve saç dökülmesinin önlenmesi için en etkili tedavilerden biri saç mezoterapisidir. Saç mezoterapisi tedavisi dahilinde saçlı deriye hyaluronik asit, koenzimler, mineraller, vitaminler, aminoasitler enjekte edilir. Seans sıklığı ve seans sayısı hastanın ihtiyaçları doğrultusunda planlanır. Böylece hastanın saç mezoterapisinden en iyi sonucu alması sağlanabilir.”

Cilt Lekelerini Azaltmak için: Leke Mezoterapisi

Yaşın ilerlemesi, cilt bakım rutinlerinin aksatılması, güneş ışınlarına maruziyet ve hormonlardaki değişimlerin ciltte leke oluşumuna yol açabileceğini belirten Medikal Estetik Hekimi Dr.Ferda Karataş leke mezoterapisi ile cilt tonunun dengelenebileceğini, kişinin daha aydınlık ve lekesiz bir cilde kavuşmasının mümkün olabileceğini ifade etti. Glutatyon, retinoik asit, multivitamin, doku yapılandırıcılar, amino asitler ve antioksidanlar bakımından zengin mezoterapi kokteyllerinin lekeli bölgeye enjeksiyonuna dayanan leke mezoterapi seans sayısı kişinin lekelerinin ne zamandır olduğuna, türüne ve yoğunluğuna göre değişiklik gösterebilir. Leke mezoterapisi leke oluşumunun erken evrelerinde gerçekleştirildiğinde daha etkili sonuç verebilir. Uygulama sonrası hastaların güneş ışınlarına doğrudan maruz kalmamaları, güneş koruyucu sürme alışkanlığı edinmeleri leke oluşumunun yinelenmesinin engellenmesi adına kritik öneme sahiptir.

Göz Altını Gençleştirmek için Göz Altı Mezoterapisi

Dr. Ferda Karataş göz altı bölgesinin çok hassas bir yapıya sahip olduğunu, hem kadınlarda hem de erkeklerde yaşlanma belirtilerinin ilk görülen yüz kısımlarının başında bulunduğunu ve bölgedeki deformasyonların kişinin ifadesini doğrudan etkilediğini ifade etti ve göz altı mezoterapisi ile ilgili detayları şu şekilde aktardı: “Göz çevresinde halka oluşumları, göz altı torbalanmaları, kırışıklıklar, kararmalar ve renk değişimleri gibi birçok şikayet kişinin yaşlı ve yorgun bir görünüme sahip olmasına neden olabiliyor. Göz altı bölgesindeki bu deformasyonların birçok nedeni var: yaş alma, stres, uykusuzluk, alkol ve sigara kullanımı, bilgisayar ekranına uzun süre bakma, kozmetik seçiminde hatalar yapılması gibi faktörler göz altı mezoterapisine duyulan ihtiyacı artırabiliyor. İçeriğinde amino asitler, antioksidanlar, hyaluronik asit, mineral ve vitaminler barındıran mezoterapi kokteyllerinin göz altına enjekte edilmesi ile gerçekleştirilen göz altı mezoterapisi sonrası bölge cildi nemleniyor, hacim kazanıyor, morluk ve halka belirginliği azalabiliyor. Bu noktada seans sayısının hasta özelinde belirlenmesi son derece önem kazanıyor. Ancak kişiye özel planlama ile göz altı mezoterapisi ile etkili sonuçlar alınabiliyor.”

Selülit Görünümü Mezoterapi ile Azalabiliyor

Ciltte portakal kabuğu görünümü ile karakterize selülit oluşumlarının östrojen ile paralel beslenme kalitesinin bozulması asitli içecek ve alkol kullanımına bağlı olarak genç yaşlardan itibaren görülmeye başladığının altını çizen Dr. Ferda Karataş: “Vücutta kan dolaşımı sorunları bazı cilt kısımlarında yağ dokusu birikimi artıyor. Kilo alıp verme, hareketsiz yaşam, hormonal değişimler ve çeşitli yaşam tarzı seçimleri selülit oluşma riskini artırıyor. Özellikle karın, kalça ve bacak bölgesinde görülen selülitler kadınların estetik kaygılar hissetmesine yol açıyor. Selülit tedavisi dahilinde farklı uygulamalardan yararlanılması mümkün, mezoterapi de bu yöntemlerden biri. Selülit için lipoliz mezoterapisi hem yağlanma riskini azaltıyor hem de selülit görünümünü azaltıcı etki sağlayabiliyor. Selülit görünümünü azaltmak için mezoterapi seanslarının masaj kombinasyonları ile belli periyotlar dahilinde uygulanması gerekebiliyor.”

Nem Terapisi ile Daha Sağlıklı, Daha Canlı Bir Cilt

En çok başvurulan mezoterapi uygulamaları arasında yer alan nem terapisinin çoklu faydalar sunduğunu vurgulayan Dr. Ferda Karataş, nem terapisi hakkında şu bilgileri verdi: “Cildin en temel ihtiyaçlarının başında nem dengesinin korunması vardır. Cilt nem kaybettiğinde cildin koruyucu bariyeri zarar görmeye başlar. Ciltte gözle görülemeyecek çatlaklar oluşur, oluşan çatlaklar ciltte enfeksiyon oluşumuna varan sorunların ortaya çıkmasına yol açar. Tüm bunlara ek olarak nem kaybeden ciltte yaşlanma belirtilerinin görülme ihtimali belirgin ölçüde artış gösterir. Nem terapisi ile cilt ihtiyaç duyduğu nem ile buluşur; beslenir, aydınlanır, canlanır. Nemlenen ciltte kırışıklıkların belirginliği azalır ve aynı zamanda yeni yaşlanma belirtilerinin ortaya çıkması geciktirilebilir. Maksimum etki için tamamen kişiye özel protokoller uygulanması gerektiği. Moda öne çıkarılan her ürünün kişinin sorunu ile  uyumunun hekimle birlikte karar verilmesi gerekiyor.