Dünyada sudan sonra en fazla tüketilen içecekler arasında kahve ilk sırada yer alıyor. 1.200 yıllık tarihiyle, dünyanın farklı bölgelerinde farklı hazırlama yöntemleriyle de olsa günlük hayatın önemli bir parçası haline gelen kahvenin kendine özel bir günü var.
İlk olarak 1983 yılında Japon Kahveciler Derneği’nin girişimiyle 29 Eylül’de kutlanmaya başlanan Dünya Kahve Günü, 2014 yılında Uluslararası Kahve Örgütü’nün, dünya çapında diğer kahve örgütleriyle de bir araya gelerek aldığı kararla birlikte 1 Ekim olarak belirlendi. Üç yıldır tüm dünyada kutlanan bu özel gün için, bu yıl 1 Ekim tarihinin Pazar gününe gelmesi nedeniyle etkinlikler 29 Eylül’den başlayarak çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.
“Kahvedeki uzmanlığımızı her geçen gün derinleştirirken vazgeçilmezlerimiz kalite ve doğallık”
NESCAFÉ de üç yıldır gelenekselleştirdiği kutlamayı 29 Eylül Cuma günü İstanbul Bomontiada’da gerçekleşen davetle sürdürdü. Doğallık ve sürdürülebilirlik ana temasıyla gerçekleştirilen etkinlikte konuşan Nestlé Türkiye İçecekler Genel Müdürü Pınar Öney Bilsel, şunları kaydetti:
“NESCAFÉ bundan yaklaşık 80 yıl önce ilk çözünür kahveyi üretti ve yepyeni bir kahve kategorisi yarattı. O günden bu yana da kahvedeki uzmanlığımızı giderek derinleştirdik. Bu uzmanlığı her gün yeni keşifler ve araştırmalarla daha da derinleştirmek ve zenginleştirmek için çalışırken vazgeçilmezlerimiz kalite ve doğallık…. Kaliteli kahve çekirdeklerini çekirdekten fincana tamamen doğallığını koruyarak ulaştırıyoruz. Sekiz yıllık bir araştırma döneminin sonucunda geliştirilen yöntemimizle ağaçta yetişen kahve meyvesi toplanmasından itibaren kurutma, kavurma, öğütme, pişirme ve kurutma aşamalarından geçiyor. Ve bu süreçte sadece su ile temas ediyor. Sürecin sonunda ise saf çözünebilir kahve elde ediliyor. Hem kahvenin kalitesinin korunması hem de uzun yıllar sürdürülebilir tedariğinin sağlanması için kahve üreticileriyle de yakın temas halindeyiz.
Bu kapsamda 2010 yılında iki önemli ayağı olan NESCAFÉ Planı’nı devreye aldık. Bir yandan kahve tarımının ve operasyonlarımızın çevresel ayak izini azaltarak genel sürdürülebilirliğe katkıda bulunuyoruz. Diğer yandan gelecek nesiller için kahve tarımını daha çekici kılarak ve üreticileri destekleyerek kahve keyfini tüm dünyanın uzun yıllar sürdürmesi için çalışıyoruz. 500 milyon dolarlık bu kırsal kalkınma odaklı projede çiftçilere yüksek verimli ve hastalıklara karşı dirençli kahve fideleri dağıtıyor; çiftçilere eğitim veriyor; doğrudan çiftçilerden ve üretici birliklerinden aldığımız kahve miktarını artırıyoruz. Sözün özü; NESCAFÉ olarak doğal kahve tadını nesiller boyu sürdürmek ve değişen damak tatlarına hitap eden yeni lezzetler yaratmak için tutkuyla çalışmaya devam ediyoruz.”
Sonbahar ve kış kahveleri
Konsantrasyon ve enerji seviyesini destekleyen özelliğiyle kahve her mevsim olduğu gibi sonbahar ve kış aylarında da vazgeçilmez bir içecek. 100 ml’sinde ortalama 5 kcal ile son derece düşük kaloriye sahip kahveyi çeşitli besinlerle zenginleştirerek farklı tat deneyimleri yaşamak mümkün. Bunlar arasında ilk akla gelenler tarçın, karanfil, portakal kabuğu, kakule gibi kışın tükettiğimiz, aroma kazandıran yararlı içerikler.
Sonbaharın etkisini hissettirmeye başladığı tarihlerde düzenlenen etkinlikte NESCAFÉ baristaları tarafından sonbahar ve kışa özel kahve içerikleri de paylaşıldı.Bu içeriklerden birkaç örnek şöyle:
“Fall in Mocha”
- 1 shot espresso
- 150 ml yağsız süt
- 10 gr bitter çikolata tozu (NESCAFÉ Milano)
- 1 adet kakule
- 2 adet karanfil
- 1 tutam Hindistan cevizi tozu
- 1 tutam acı toz biber
- Sprey krema (Süsleme için)
“Mistik Latte”
- 1 shot espresso
- 150 ml yağsız süt
- 1 adet mistik poşet çay (Demleme süresi kısa tutulacaksa 2 paket)
- 1 çay kaşığı bal
“Hot Vulcano”
- NESCAFÉ Gold
- 50 ml süt
- Portakal kabuğu
- Acı biber