Aşk Seni Bulur! İsmiyle çok dikkat çeken bir kitap. Adeta kadınların en çok duymak istediği söz dizisi bu. Kitabın yoğun ilgi görme sebebi sizce bu muydu?
Her gün onlarca kadın bana yazıyor. E-mailler, Facebook, Instagram, Twitter mesajları… Kuaförde saçını boyatırken, teknede yolculuk ederken, gece yatağında, uçakta koltuğunda okurken mesajlar yazıyor insanlar. O kadar ayrı profil, yaş ve şehirlerden kadınlar yazıyor ki şaşırıyorum. Herkes bir benzerlik, bir ortak nokta buluyor. Birkaç saatte okuyup bitirenler var. Erkekler de okuyor. Sanırım insanlar oradaki samimiyeti sevdi. Hiçbir şeyi sansürlemedim çünkü. Tüm sevincimi, hüznümü, utancımı, kırılan kalbimi, heyecanlarımı sansürsüz yazdım. Zaten kitabı kendime yazdım. Bu yüzden bir konuşma dili hakim. Dolayısıyla roman ya da edebi bir eser olarak anılmasını istemiyorum. Haşa! Basmak fikri sonradan ortaya çıktı.
Madem kendinize yazdınız kitabı, “Sana…” diyerek kime ithaf ettiniz?
Sana! Kim eline alıp okumaya başlıyorsa kitabımı ona adıyorum. Çünkü kim okursa onunla her satırda inanılmaz yakınlaşıyoruz. Bu kadar kendimi açmışsam ona güvenmişimdir. Bu yüzden kitabım ona yazılmıştır.
Roman değil anlatı diyorsunuz. Bu kitap nedir o zaman?
Ben açıklamakta, tarif etmekte zorlanıyorum. Çünkü bu bir yandan 40 yaşında bir kadının son 2.5 yıllık yaşamının otobiyografik kesiti. 35 yaşından sonra aşk olasılığını irdeliyor. Bir yandan da bir kitap yazma serüveni… Çünkü olaylar yaşanırken, içindeyken yazmaya başladım. Giriş olmuş, gelişmenin içinde yuvarlanırken, sonucu beklemeden yazmaya başladım. Kendime yazıyordum çünkü. Bir nevi günlük… Sonucu beklemediğim için sekiz kere bittiğini sandım ama dokuzuncu defada gerçekten bitmişti kitap. Belki bitmemiş de olabilir, emin olamıyorum. ‘9’ rakamı bana çok anlamlı geliyor. Toltekler ve Mayalar evrenin 9 boyuttan oluştuğuna inanıyordu. Bir taraftan de bu bir seyyahın kitabı, deli gibi seyahat ediyor ama en derin yolculuğu kendi içine yapıyor…
35 kadınlar için neden kritik bir yaş? O yaştan sonra aşk mümkün mü?
Kritik yaş çünkü artık ne gençsiniz ne de yaşlı. Hem avantajları var hem de dezavantajları. Zamanı iyi değerlendirmesi gerektiğini bir kadın en çok 35’inde anlıyor. Tabii ki anlamak çözmeye yetmiyor. Hata yapmak mümkün ve yapıyoruz da… Pek tabii ki 35 yaşından sonra da aşk olasılığı var. Belki de en güzeli. Ancak ayrılık da mümkün. Yani akıl kemale erdi, bu yaşta aşkı buldum ve bu sonsuza kadar sürer diye düşünüyoruz geçmeyen bir acemilikle. Belki enayilik bu bilemeyeceğim. Ayrılık aşkın kardeşidir. Ve pek nadiren aşkın sizi yalnız ziyaret etmesine izin verir. Ve ayrılık aştan uzun sürer.
Hikayenin sonunda ne oluyor?
Sürekli seyahat eden bir kadın var. Dünyayı gezerken içsel yolculukları da başlıyor. Bir yandan mantralarla şifa bulup dünyayla kurduğu bağı güçlendirirken kuş olup uçuyor. Bildiğimiz anlamda bir sonu yok bu kitabın. Sonu bir sürprizle bitiyor ama bir bitişten daha çok yeni bir hikayenin başlangıcı gibi…
Kitabınız ayrılık acısı yaşayanlara reçete de veriyor mu?
Kitabın çıkış noktası ayrılık ve ayrılığın ardında bir kadının iyileşme çabaları… Ayrılan kadınların el kitabı olabilir. Erkekler de faydalanıyor bir yandan. Reçete sadece kadınlara değil çünkü. Ayrıldıktan sonra tekrar nasıl iyi hissedebiliriz, biraz onu anlatıyor ve oradan yaşama geçiyor kitap.
Ayrılık kararını nasıl vermeli insan?
Bir kere bu kararın verilmesi gerekiyorsa hemen verilmeli. Kararsızlık size en çok vakit kaybettiren şey. İyi gitmeyen, yolunda olmayan bir ilişkiye yapılabilecek en iyi şey onu bitirmek. Aksi halde yüke dönüşüyor. Kararınızı verdikten sonra bunu bir an önce yapmanız lazım. İğne olmak gibi düşünün. Hiçbir hemşire size iğneyi yavaş yavaş batırmaz. Öyle olsa iğne olamazsınız. Ayrılık da iğne olmak gibi… Hızlıca olmalı. Yoksa canınız çok yanar veya yapamazsınız. Ağır ağır canınızı yakmak işkencedir.
“Bu kitap tılsımlı, okuyanlar aşkı buluyor” diyorlar doğru mu?
Kitabın ön okumasını yapan üç kişi bir ay içinde aşık oldu. Şaşırdık. Bir kişi evliydi ve aşkları pekişti. Dedik ki tesadüf olamaz. Öyle inandık, kitabın bir tılsımı olduğuna. İnanırsan olur! Şimdi okuyup bitirdiği tarihi takvime not alıyor insanlar. Ben diyemem bir ay içinde aşkı bulacaksınız diye ama aşk sizi ansızın bulabilir.